Yazar "Çelen, Raziye" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 7 / 7
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe The anxiety levels of the parents of premature infantsand related factors(2017) Çelen, Raziye; Arslan, Fatma TaşAmaç: Çalışma prematüre bebeği olan anne ve babaların kaygı düzeyleri ve ilişkili faktörleri belirlemek amacıyla yapıldı. Gereç ve Yöntemler: Karşılaştırmalı tanımlayıcı çalışma, Konya ili kent merkezinde yer alan, yenidoğan yoğun bakım ünitesi bulunan dört hastanede, Mart-Nisan 2012 tarihleri arasında yapıldı. Örneklem grubunu 97 prematüre bebeğin anne ve babası oluşturdu (n194). Verilerin toplanmasında araştırmacılar tarafından oluşturulan Ebeveyn ve Bebek Bilgi Formu ve Durumluk-Sürekli Kaygı Ölçeği kullanıldı. Bulgular: Annelerin ve babaların durumluk kaygı puan ortalamaları benzer olduğu saptandı (p0,05). Annelerin sürekli kaygı puan ortalamalarının babalara göre yüksek olduğu ve bu farkın istatistiksel olarak anlamlı olduğu bulundu (p0,05).Sonuç: Prematüre bebeği olan anne ve babaların hafif düzeyde kaygı yaşadıkları görüldü.Öğe Comparing Traditional and Simulation-Based Experiences in Pediatrics with Undergraduate Nursing Students in Turkey(ELSEVIER SCIENCE INC, 2018) Arslan, Fatma Taş; Türkmen, Ayşe Sonay; Çelen, Raziye; Özkan, Sevil; Altıparmak, Deniz; Şahin, AsiyeBackground: Simulation-based nursing training helps students develop skills, such as critical thinking, decision making, and the ability to manage cases. Method: A two-group, nonrandomized, and quasi-experimental study examined the effect of using classical and simulation-based pediatric nursing training on students' perception of self-efficacy and anxiety levels as measured by the StateeTrait Anxiety Scale. Cognitive learning and social learning theories guided our study. Participants were third-year undergraduate nursing students taking a pediatric nursing course from the same instructor during two different academic years in Turkey. The control group included 115 students selected from the spring term of the 2013 to 2014 education year, and the experimental group included 112 students selected from the spring term of the 2014 to 2015 education year. Results: The simulation-based nursing training group's perception of self-efficacy was significantly higher in pediatric assessment, taking anthropometric measurements and vital signs, some medication administration, and care activities (p < .05). This study found no difference between the groups in the state anxiety mean scores of the students. The simulation-based nursing training group's trait anxiety mean scores were significantly lower (p < .05). Conclusion: Simulation-based nursing training enhances pediatric nursing students' perception of self-efficacy about their practice skills while reducing their anxiety level. (C) 2017 International Nursing Association for Clinical Simulation and Learning. Published by Elsevier Inc. All rights reserved.Öğe The Effect of the Education about the Practices Supporting Oral Feeding in Preterm Infants on the Knowledge Levels of Health Professionals(Selçuk Üniversitesi, 2022) Çelen, Raziye; Soylu, Hanifi; Arslan, Fatma TaşAim: The study was conducted to investigate the effect of an education program about evidencebased interventions for oral feeding supporting practices in preterm infants on the knowledge levels of neonatal nurses and physicians. Materials and Methods: The study is a single group study with a pretest-posttest pre-experimental design. It was conducted on 44 healthcare professionals (nurses and physicians) at a medical faculty hospital in Turkey. Data were collected using the Demographic Characteristics Form and the Preterm Infant Feeding Knowledge Form. The participants were divided into groups of 8 to 10 and each education was completed in a single session lasting for about 45 minutes, in a total of five days. The participants completed the pretest prior to the education program. The posttest was administered two weeks after the completion of the education. The data were analyzed using the McNemar test and the paired t test. Results: The average age of the participants is 26.14±4.81. Of the 44 participants, 86.4% are nurses, 13.6% are physicians, and 88.6% are female. While 63.6% of the healthcare professionals had a Neonatal Resuscitation Program certificate, 70.5% did not have the neonatal intensive care nursing certificate. It was found that 40.9% of the participants did not receive education about preterm infant feeding, while those who received training before were found to have breast milk training in the context of in-service training. The mean pretest rate of correct answers was 58.69%, while the mean posttest rate of correct answers was 78% (p<0.001) Conclusion: It has been revealed that the education on oral feeding supporting practices in preterm infants improves the knowledge levels of the healthcare professionals.Öğe The Family-Centered care assessment scale: Development and psychometric evaluation in a Turkish sample(W.B. Saunders, 2019) Taş Arslan, Fatma; Geçkil, Emine; Aldem, Muradiye; Çelen, RaziyePurpose: The purpose of this study was to develop a family-centered care assessment scale for the parents of hospitalized children and to evaluate the psychometric characteristics of the new scale. Method: This is a methodological study carried out in three phases. The study was conducted between on September 2017 and February 2018 with the parents of 360 children treated at the pediatric clinics of two medical faculty hospitals in Konya. Design/Methods: The study was conducted with parents (n = 360). The data was collected via the Socio-demographic Information Form, the Family-Centered Care Scale (parallel form) and the draft scale developed by the researcher. Data was analyzed by construct validity index, exploratory and confirmatory factor analyses. End of the exploratory factor analysis FCCAS consisted of 21 items and three sub-dimensions. The content validity index was 0.92. The internal consistency coefficient (Cronbach's Alpha) was 0.94 for the total scale. The strong correlations was found between test and re-test (r = 0.90, p < .001). Confirmatory factor analysis has confirmed the three-factor structure. Conclusion: In this study developed family-centered care assessment scale (FCCAS) is a valid and reliable measurement tool. Practice implications: This scale can be used to evaluate family-centered care in pediatric clinics (excluding neonatal care units). It can be used as a measurement tool in descriptive and intervention studies examining family centered care.Öğe Hemşirelik öğrencilerinin kanıta dayalı hemşireliğe yönelik tutumlarının belirlenmesi(2018) Taş, Fatma Arslan; Çelen, RaziyeAmaç: Çalışma hemşirelik öğrencilerinin kanıtadayalı hemşireliğe yönelik tutumlarının belirlenmesiamacıyla yapıldı.Gereç ve Yöntem: Kesitsel tipteki çalışma, Konyailinde bulunan bir üniversitenin Sağlık BilimleriFakültesi'nde 2013-2014 akademik yılı bahardöneminde gerçekleştirildi. Araştırma verileri 2, 3 ve4. sınıf hemşirelik bölümü öğrencilerinden 263 kişiyeulaşılarak toplandı. Veriler; araştırmacılar tarafındanoluşturulan anket formu ve "Kanıta DayalıHemşireliğe Yönelik Tutum Ölçeği (KDHYTÖ)"kullanılarak toplandı ve sayı, yüzde, ortalama,standart sapma, t testi, Kruskall Wallis ve One WayAnova analizi kullanılarak değerlendirildi.Bulgular: Çalışmaya katılan öğrencilerin %60,0'i 21-23 yaş grubu arasındadır. Öğrencilerin kanıtadayalı hemşireliğe yönelik tutum ölçeği puanortalaması 57,338,88'dir. Öğrencilerin araştırmadersi alma, meslekle ilgili dergi okuma, bilimseltoplantılara katılma ve mezun olduktan sonraaraştırma yapmayı isteme durumu ile KDHYTÖpuanı arasında istatistiksel olarak anlamlı farkbulunmuştur (sırasıyla p0,05, p0,05, p0,01,p0,001).Sonuç: Hemşirelik öğrencilerinin KDHYT puanınınyüksek olduğu bulunmuştur.Öğe Pnömoni tanılı çocuk hastanın Gordon’un fonksiyonel sağlık örüntülerine göre hemşirelik bakımı: Olgu sunumu(Selçuk Üniversitesi, 30.04.2023) Tosun, Hüseyin Emre; Çelen, RaziyeGiriş: Gordon tarafından geliştirilen “Fonksiyonel Sağlık Örüntüleri” (FSÖ) hemşirelik modeli, hasta bakımının planlanması ve hemşirelik girişimlerinin bütüncül bir biçimde uygulanmasında hemşirelere yön vermektedir. Bu olgu çalışması, pnömoni tanısı olan ve çocuk yoğun bakım ünitesinde tedavi gören çocuk hastanın Gordon’un Fonksiyonel Sağlık Örüntüleri Modeline göre hemşirelik bakım yaklaşımları ve iyileşme sürecinin değerlendirilmesi amaçlandı. Olgu Sunumu: Sekiz yaşında olan hidrosefali ve epilepsi tanılı bir erkek çocuk hastada dört gün süren öksürük, hafif ateş ve nefes darlığı şikayetleri vardı. Acil servise yatışı yapılan hastanın klinik durumu ve oksijen satürasyon değerinin (<%95) düzelmemesi nedeni ile çocuk yoğun bakıma yatışı yapıldı. Klinik bulgular ve solunum yolu nazal sürüntü sonuçlarına göre pnömoni tanısı ile çocuğun tedavi ve bakımı planlandı. Veriler fonksiyonel sağlık örüntü modeli kullanılarak toplandı. Marjory Gordon'un 11 fonksiyonel örüntü modeli çerçevesinde değerlendirme gerçekleştirildi ve problemler saptandı. Problem saptanan alanlar ile ilişkili olarak 4 risk tanısı olmak üzere toplam 14 hemşirelik tanısı belirlendi. Çocuk yoğun bakımda ilaç, oksijen tedavisi ve Gordon’un Fonksiyonel Sağlık Örüntüsü Modeline göre hemşirelik bakımı doğrultusunda solunum sıkıntısı giderildi. Tedavi ve bakım sırasında herhangi bir komplikasyon gelişmedi. Sonuç: Olgu çıktılarına göre, Fonksiyonel Sağlık Örüntüsü Modelinin etkili olduğu düşünülmektedir. Bu doğrultuda, çocuk hastalara bütüncül bir bakım vermek için modele dayalı hemşirelik bakım uygulamalarının artırılması önerilir.Öğe Prematüre bebeği olan anne ve babaların kaygı düzeyleri ve ilişkili faktörler(Selçuk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2013) Çelen, Raziye; Arslan, Fatma TaşAraştırma prematüre bebeği olan anne ve babaların kaygı düzeyleri ve ilişkili faktörlerini belirlemek amacıyla kesitsel ve karşılaştırmalı tanımlayıcı olarak yapıldı. Araştırma Konya ili kent merkezinde yer alan ve Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi (YYBÜ) bulunan dört hastanede, 1 Mart?30 Nisan 2012 tarihleri arasında yapıldı. Örneklem grubunu 97 prematüre bebeğin anne ve babası oluşturdu. Verilerin toplanmasında araştırmacı tarafından oluşturulan "Ebeveyn ve Bebek Bilgi Formu" ve Spielberger'in "Durumluk ve Sürekli Kaygı Ölçeği" kullanıldı. Veriler, bilgisayar ortamında, sayı, yüzde, ortalama, standart sapma, t testi, Mann Whitney U ve Kruskall Wallis testi (ileri analiz olarak Bonferroni düzeltmeli Mann Whitney U testi) ile değerlendirildi. Annelerin durumluk kaygı puan ortalamaları 40,15±11,25, babaların ise 37,32±10,87 olduğu ve bu farkın istatistiksel olarak anlamlı olmadığı saptandı (p=0,076). Annelerin sürekli kaygı puan ortalamaları 44,30±8,98, babaların ise 39,45±8,58 olduğu ve bu farkın istatistiksel olarak ileri düzeyde anlamlı olduğu bulundu (p=0,000). Şu anki gestasyon haftası, bebeğin bakımıyla ilgili yeterli hissetme durumu, bebeğin bakımıyla ilgili şu an kaygı yaşama durumu, bebeğin solunumunu sayma ve değerlendirmenin annelerin kaygı düzeyini anlamlı olarak etkilediği belirlendi (p<0,05). Öğrenim, çalışma, algılanan gelir durumu ve bebeğin bakımıyla ilgili şu an kaygı yaşama durumu babaların kaygı düzeyini anlamlı olarak etkilediği saptandı (p<0,05). Sonuç olarak prematüre bebeği olan anne ve babaların hafif düzeyde kaygı yaşadıkları belirlendi. Anne ve babaların kaygı düzeylerini birçok özelliğin etkilediği bulundu. Bu bağlamda, prematüre bebeği olan anne ve babaların kaygı düzeyini azaltmada aile merkezli bakımın önemli olduğu düşünüldü.