Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • DSpace İçeriği
  • Analiz
  • Talep/Soru
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Çelik, Jale" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 5 / 5
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Management of Multiple Stones in a Single Session Using Minimally Invasive Methods in Infants with Renal Failure: Renal Salvage
    (SPRINGER, 2012) Öztürk, Ahmet; Güven, Selçuk; Pişkin, Mesut; Kılınç, Mehmet; Çelik, Jale; Arslan, Mehmet
    The goal in the treatment of stone disease causing infantile obstructive uropathy is to obtain a quick resolution of the obstruction using the least invasive treatment modality available and rendering the patient stone-free, if possible. Two infants with bilateral kidney stones, the first of whom also had ureteral stone, were referred to our clinic with acute renal failure and were treated successfully in a single session using minimally invasive methods. In this report, we discuss the management of these two cases, aged 9 and 26 months, which resulted in favorable outcomes.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Organofosfat zehirlenmesine bağlı gelişen gecikmiş nöropati (olgu sunumu)
    (2004) Çelik, Jale; Aysolmaz, Gökhan; Ökesli, Selmin
    Organofosfat içeren bileşiklere bağlı zehirlenmeler ülkemizde oldukça sık gözlenir. Bu olguların bazılarında organofosfata bağlı gecikmiş nöropati gelişebilir. Bu nöropati hem periferik hem santral sinir sisteminin her ikisinde de hasar ile sonuçlanır. Bu sunumdaki 56 yaşındaki kadın hasta intihar amacı ile insektisit olarak kullanılan yaklaşık 950 mg kg-1 dimetil-2,2-dikloro vinil fosfatı (DDVP)(diklorvos) oral olarak almıştır. Üçüncü güne kadar muskarinik ve kolinerjik belirtiler süren olguda, 16. günde motor distal aksonal nöropati gelişti. Polinöropati semptomları 4. ayın sonunda üst ekstremitelerde tamamen alt ekstremitelerde büyük oranda geriledi. Sonuç olarak organofosfata bağlı gecikmiş tip nöropati, önemli bir morbidite sebebidir ve akut toksisitenin kliniği kadar klinik seyri iyi bilinmemektedir.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Patient-Controlled Femoral Nerve Analgesia Versus Patient-Controlled Intravenous Analgesia for Postoperative Analgesia After Trochanteric Fracture Repair
    (Elsevier, 2003) Tuncer, Sema; Sert, Özlem Akkoyun; Yosunkaya, Alper; Mutlu, Mahmut; Çelik, Jale; Ökesli, Selmin
    We assessed the efficacy of intravenous patient-controlled analgesia (PCA) and femoral nerve PCA after trochanteric fracture repair. A total of 40 patient were randomised to receive either femoral nerve PCA (Group I) or intravenous (IV) PCA (Group II) in the postoperative period. Group I received a continuous infusion of 0.125 bupivacaine at rate of 4 ml h-1 plus PCA boluses of 3 ml with lockout time of 20 min. Morphine by IV PCA was applied as 1 mg bolus dose and 7 min lockout time in Group II. Pain scores (active-passive movement and during the resting), side effects, and patient satisfaction were recorded. Pain scores at rest were similar in both groups. Significantly better pain control at movement was observed in the Group I. Side effects were observed significantly more frequently in the Group II. Patient satisfaction was greater in Group I. Of the two PCA techniques tested, femoral nerve PCA with continuous infusion provides greater patient comfort both at rest and with ambulation than does IV PCA. © 2003 Elsevier Science B.V. All rights reserved.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Pediyatrik Hastalarda Halotan ve Sevofluran Anestezilerinin Derlenme Üzerine Etkileri
    (2001) Yosunkaya, Alper; Aydemir, Tülay; Tavlan, Aybars; Çelik, Jale; Otelcioğlu, Şeref
    Çalışmamızda; pediyatrik anestezide uzun yıllardır tek ajan olarak kullanılan halotan ile son zamanlarda halotana iyi bir alternatif olarak gösterilen sevofluranın derlenme özelliklerini karşılaştırmayı amaçladık. Çalışma fakülte etik kurul izni ve ailelerin onayı alınan, elektif operasyon uygulanacak, 1-6 yaşlarında, ASA I-II grubundan 80 çocuk olguda gerçekleştirildi. Premedikasyon uygulanmayan olgular rastgele iki eşit gruba ayrılarak, I. grupta halotan, II. grupta sevofluran uygulandı. Anestezi indüksiyonu; %50 Nsub2/subO/Osub2/sub karışımı içinde, kirpik refleksi kayboluncaya kadar Grup I' de halotan %0.5 konsantrasyonla başlanıp, her 3-4 nefeste bir %0.5 artırılıp maksimum %3.5'a çıkarılarak; Grup II'de sevofluran %1 konsantrasyonla başlanıp her 3-4 nefeste bir %1-1.5 artırılıp maksimum %7'e çıkarılarak sağlandı. Anestezi idamesi; %50 Nsub2/subO/Osub2/sub karışımı içinde % 1-1.5 halotan veya %3-4 sevofluran ile gerçekleştirildi. Operasyon süresince olguların hemodinamik verileri ve anestezik gazların kesilmesinden sonra olguların ekstübasyon, uyanma ve Aldrete derlenme süreleri kaydedildi. Her iki grubun sistolik ve diyastolik arter basınçları operasyon süresince benzerdi. Kalp atım hızı 10.dk'dan sonra sevofluran grubunda daha yüksek seyretti (p0.05). Ekstübasyon, uyanma ve Aldrete derlenme süresi sevofluran uygulanan grupta halotan uygulanan gruba göre anlamlı derecede düşük olduğu belirlendi p0.05). Sonuç olarak; sevofluran pediyatrik hasta grubunda halotana iyi bir alternatif olup, özellikle ayaktan operasyona gelen hastaların inhalasyon anestezisi için halotana tercih edilebilir kanaatindeyiz.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Sezaryenlerde Bupivakaine Eklenen Sufentanil ve Fentanilin Maternal ve Neonatal Etkileri
    (2003) Reisli, Ruhiye; Tuncer, Sema; Çelik, Jale; Yosunkaya, Alper; Uzun, Süleyman; Sarkılar, Gamze; Ökeşli, Selmin
    Bu çalışmada sezeryanlarda intratekal bupivakaine eklenen sufentanil, fentanil ve plasebonun maternal ve neonatal etkilerinin araştırılmasını amaçlandık. Etik komite onayı alındıktan sonra, 45 miyadında gebe randomize olarak üç gruba ayrıldı. Grup K'ya (Kontrol grubu) 10 mg bupivakain heavy ve 2 mL izotonik mayi, Grup F'ye 10 mg bupivakain heavy ve 25 µg fentanil, Grup S'e ise 10 mg bupivakain heavy ve 10 µg sufentanil, tüm gruplarda verilecek mayi toplam 4 mL olacak şekilde intratekal olarak uygulandı. Olguların hemodinamik parametreleri, motor ve duyusal blokajları, ameliyat sonrası ilk analjezik ihtiyaç zamanları ve perpost operatif yan etkiler takip edildi. Göbek kordonundan arteryal kan gazı örnekleri, 1.-5. dk Apgar skorları ve yenidoğan bebeklerin 2. saat Nörolojik ve Adatif Kapasite Skorları (NAKS) değerlendirildi. Hasta özellikleri, L1-2, T10 ve maksimal dermatomlara ulaşım zamanları, motor blok derecesi ve motor bloğun ortadan kalkış zamanları, kan gaz analizleri, Apgar ve NAKS skorları açısından gruplar arasında fark yoktu. Bulantı, grup K da grup S ve F'e göre daha fazla gözlendi (p0.05). Kaşıntı Grup S ve F de Grup K'ya göre daha fazla gözlendi (p0.05). Bu yan etki Grup S'de daha belirgindi (p0.05). İlk analjezik ihtiyacı süresi grup K'ya göre grup S ve F de daha uzunken (p0.05), grup S ile grup F karşılaştırıldığında grup S de daha uzun bulundu (p0.05). Spinal anestezi için bupivakaine eklenen 25 µg fentanil veya 10 µg sufentanilin intraroperatif bulantıyı azaltmaları ve postoperatif ilk analjezik ihtiyacı süresini uzatmaları yanında neonatal yan etkilerinin olmaması nedeni ile sezaryenlerde güvenle kullanılabileceği kanısındayız.

| Selçuk Üniversitesi | Kütüphane | Açık Erişim Politikası | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


Selçuk Üniversitesi Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı, Konya, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

DSpace 7.6.1, Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim