Yazar "Önder, Mustafa" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 13 / 13
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Agronomic Characteristics of Domestic and Abroad Originated Bean (Phaseolus Vulgaris L.) Genotypes(Selçuk Üniversitesi, 2019) Güçlü, Mehmet; Önder, MustafaPresent research was realized during 2017 vegetation period according to Augmented Trial Design under Konya - Tukey ecological conditions. Yield and some agricultural characteristics of totally 100 promising bean genotypes were determined for the purposes of using on selection and hybridization breeding programs. Results of the research were ranged as following; 3.23- 57.28 g for seed yield, 8.28-61.94 g for 100 seed weight 5.28-218.61 cm for plant height, 1.16-4.16 for number of main branches per plant, 2.28-60.94 for number of pods per plant, 0.82-6.16 for number of seeds per pod and 95.94- 137.27 days for vegetation length. A total of 20 bean genotypes which were used as material in the study were determined as promising for the seed yield and some agricultural characteristics which may be used as genetic source for the future breeding works.Öğe Agronomic Characteristics of Domestic and Abroad Originated Lentil Genotypes(Selçuk Üniversitesi, 2019) Ulukuş, Furkan; Önder, MustafaThis research was established under the ecological conditions of Nevşehir in the Central Anatolia Region, whereby lentil agriculture is practiced in Turkey. Research was carried out in order to reveal the important features of indigenous and exotic lentil genotypes which may be the basis for future breeding studies. A total of 220 domestic and foreign originated lentil genotypes and 4 varieties (Pul Mercimek, Yerli Kırmızı, Çağıl, Fırat-87) as standard were grown. Field trial was established on April 10, 2017 according to the Augmented trial design with 5 blocks. According to the results of the research, following ranges were determined; 50% flowering days 46.5-82.00 days, vegetation length 79.85-120.85 days, plant height 17.68-43.99 cm, number of pods per plant 9.21-440.62 pieces, weight of 1000 seed 12.92-78.31 g, seed yield 0.19 -35.88 g plant-1 were determined. As a result; the lentil genotypes were found on the morphological and agricultural characteristics of our selected varieties. These superior genotypes can be used as material in breeding studies for future programs.Öğe Bodur kuru fasülye çeşitlerinin tane verimine ve morfolojik fenolojik teknolojik özelliklerine bakteri aşılama ve azot uygulamalarının etkisi(Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 1992-11-13) Önder, Mustafa; Özkaynak, İhsanBu araştırma, 3 yıl süre ile (1987, 1988 ve 1989) 10 bodur kuru fasulye (Phaseolus vulgaris L. var. nanus) çeşidine (Contender-22, Bodur Ayşe, Red Kid ney, Selanik, Horoz, 59 Great Northern, Yerli Çalı, Tombul, Dermason, White Kidney ) uygulanan muamelelerin (Kontrol, "Bakteri", "BakteritN5", "N5"), tane verimi ile teknolojik, morfolojik ve fenolojik karakterler üzerine olan etkilerini belirlemek amacıyla yürütülmüştür. "Bölünmüş parseller" deneme desenine göre 1987'de 3, 1988 ve 1989'da 4 tekerrürlü olarak kurulan bu deneme Çumra'da sulu şartlarda yapılmıştır. Teknolojik, morfolojik ve fenolojik gözlemler ve bulgulara göre, çeşitler ve muameleler arasında istatistiki bakımdan farklar bulunmuştur. Yıl, çeşit ve mu amelelerin ortalaması olarak tane verimi dekara 306.92 kg olmuştur. 3 yıllık araştırmanın ortalaması olarak en yüksek tane verimi (358.47 kg/da) Tombul çeşidinde elde edilmiş, "Bakteri + N5" muamelesi bütün çeşitlerde olduğu gibi Tombul çeşidinde de en yüksek tane verimini (371.89 kg/da) meydana getirmiştir. Yıllara göre tane verimi ile ham protein oranı, bin tane ağırlığı, bitki boyu, bitki başına dal sayısı, bitki başına bakla sayısı, bir bakladaki tane sayısı ve bitki başına yaprak sayısı arasında olumlu ve olumsuz ilişkiler belirlenmiştir. Denemede kullanılan çeşitlerin vejetasyon sürelerinin 111.7 - 143.1 gün arasında değiştiği tespit edilmiştir.Öğe Boron Content of Cultivated Soils in Central-Southern Anatolia and Its Relationship with Soil Properties and Irrigation Water Quality(Kluwer Academic/Plenum Publ, 2002) Gezgin, Sait; Dursun, Nesim; Hamurcu, Mehmet; Harmankaya, Mustafa; Önder, Mustafa; Sade, Bayram; Topal, Ali; Soylu, Süleyman; Akgün, Necdet; Yorgancılar, Mustafa; Ceyhan, Ercan; Çiftçi, Nizamettin; Acar, Bilal; Gültekin, İrfan; Işık, Yusuf; Cevdet, Şeker; Babaoğlu, MehmetBoron toxicity may occur in semi-arid regions due to high levels of B in soils, in the ground water, in fertilisers or in irrigation water (U.S. Salinity Lab. Staff, 1954; Nable et al., 1997). Boron availability is affected by soil properties, principally pH, salt content, organic matter, lime, soil texture and exchangeable cations (Keren and Bingham, 1985; Sakal and Singh, 1995; Rahmatullah et al, 1999). According to Wilcox and Durum (1967), the minimum B concentration in irrigation water for a given crop species that does not reduce yield or lead to injury (symptoms) ranged from 0.3 to 1.0 mg B I¹ for sensitive crops, to 1.0 to 2.0 mgl¹ for semi-tolerant crops, and 2.0 to 4.0 mgl¹ for tolerant plant species.Öğe Çumra ekolojik şartlarında nodozite bakterisi (rhizobium japonicum) ile farklı seviyelere azot kombinasyonları uygulanan soya fasulyesi çeşitlerinde tane, yağ ve protein verimi ile verim unsurları arasındaki ilişkiler(Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, 1987) Önder, Mustafa; Akçin, AbdülkadirKodozite bakterisi, nodozite bakterisi ile azo'tufi, farklı dozları ve ayrıca azotun farklı dozlarının soya fasülyesi'" yetiştiriciliğinde tane, yağ ve protein verimi ile verim unsurları arasındaki ilişkileri araştırmak için yapılan bu çalışma, deniz seviyesinden 1013m. yükseklikte, Konya ili Çumra ilçesin de yapılmıştır. Deneme, bölünmüş parseller deneme desenine göre dört tekerrürlü olarak kurulmuştur. Bu deneme, altı soya çeşidi ile kurulmuş ve her çeşide altı ayrı muamele ( "Kontrol", "Bakteri", "Bateri +N3", "Bakteri +N6" "N3" ve "N6") uygulanmıştır. Deneme 1935 ve 1936 yıllarında olmak üzere iki yıl devam etmiştir. Her iki yılda da çeşitlere uygulanan bakteri-azot kom binasyonları arasında istatistiki olarak önemli farklılıklar ortaya çıkmıştır o Denemede, çeşitlerin tane verimini artıran en uygun bakteri-azot kombinasyonu; "Bakteri+N6" olmuş, bunu tane verimi bakımından sırasıyla, "Bakteri+N6", "N3", "Bakteri", "N6" ve "Kontrol" muameleleri takip etmiştir. Denemede kullanı lan çeşitler arasında tane verimi bakımından her iki yılda da istatistiki olarak bir fark meydana gelmemiştir. Her iki yılda da denemede kullanılan soya fasulyesi çeşitleri arasında bitki boyu ve ilk meyve yüksekliği bakımından istatistiki olarak önemli farklar ortaya çıkmıştır. 1986 yılın da çeşitler arasında meyve sayısı bakımından istatistiki olarak çok önemli farklılıklar ortaya çıktığı halde, 1985 yılında çeşitler arasında istatistiki olarak bir fark olmamıştır. Yine denemenin her iki yılında da çeşitler arasında dal sayısı bakımından da istatistiki olarak farklılıklar olmuştur. 1985 ve 1936 yılları ile çeşitlerin ortalaması alarak tane verimleri ile bitki boyları ve ilk meyve yükseklikleri arasında pozitif, önemsiz korrelasyon katsayıları bulunmuştur. Buna mukabil tane verimi ile dal sayısı ve meyve kayısı arasın da istatistiki olarak önemli katsıyıları hesap edilmiştir. Yapılan fenolojik müşahadelerde, vejetasyon süresi bakımından diğer çeşitlere nazaran erkenci olan "Corsoy" çeşidinin tane verimi de fazla olmuştur. Denemede kullanılan soya fasulyesi çeşitleri arasında her iki yılda da tanenin kimyasal özellikleri bakımından istatistiki olarak çok önemli farklılıklar ortaya çıkmıştır. Her iki yılın ortalaması olarak ham protein oranı en fazla %33.50 ile "Calland" çeşidinde, en az ise %31.42 ile "Amsoy-71" çeşidinde olmuştur. Aynı şekilde ham yağ oranı en fazla %22.84 ile "Cumberland" çeşidinde, en az ise %20.69 ile "Calland" çeşidinde olmuştur. Sonuç olarak şunları söyleyebiliriz: Çumra ekolojik şartlarında soya fasulyesi yetiştiriciliğinde tane verimleri bakımından çeşitler arasında istatistiki olarak önemli farklar olmasa da, dekara ham yağ ve ham protein üretimi bakımından üstün, diğer çeşitlere göre erkenci "Corsoy" çeşidine nodozite bakterisi ile saf madde üzerinden dekara 3 kg. azot uygulaması gerekmektedir.Öğe Drought and It's Physiological Effects on Plants(INT SCIENTIFIC CONFERENCE SGEM, 2010) Kahraman, Ali; Önder, MustafaDrought is a stress factor that cause of limitation life activities and effects the vegetal production. Plants are the most important source that feeding necessity of the human population who increase rapidly. Drought stress, heat stress and heat shock, low heat and freezing, salinity and oxygen deficiency are the main stress factors that lead to plant growing. Because of these stress types, the biological mass and yield of plant usually decreases under of genetic potential at the end of growing season. Drought is occasions to many of metabolic, mechanical and oxidative changes. These changes related to; level and period of stress, interactions with other stress types, plant genotype, stage of growing and active on plants for adapting to limited environmental conditions as many physiological, biochemical and molecular effects.Öğe Effects of Different Frequencies and Potassium Doses on Yield and Yield Components in Seed Sunflower(Selçuk Üniversitesi, 2021) Adalı, Mehmet; Önder, MustafaField trials of the present study was realized in 3 isolation areas (3 different regions) as EK1102 variety in Eşrefli location, VE3060 variety in Aşağıpiribeyli location and PS4042 variety in Doğanyurt location - TURKEY according to split plot in randomized complete block design with 3 replications. The main plots consisted from the plant density for the line control (PS4042: 6200 plant da-1 , VE3060: 5700 plant da -1 , EK1102: 6500 plant da-1 , 5000 plant da-1 , 6000 plant da-1 , 7000 plant da-1 ) and 4 potassium doses (0, 3, 5, 7 kg/da K2SO4) applicated According to results the following ranges were detected; 109.67- 307.00 kg da-1 for grain yield, 9.33-12.33 for days emergence period, 68.00- 77.67 for days flowering period, 76.00-168.00 cm for plant height, 17.00-27.00 cm for diameter of the head, 7.33-8.72 gr for weight of one hundred grains, 4.17-7.15 mm for seed diameter, 11090.88-14519.33 pieces for kernel kg-1 . Consequently, results of the present research showed that, the lowest value was 11090 kernels kg-1 , PS4042 variety with 7 kg da-1 potassium dose application and 7000 plant da-1 sowing density while the highest value was 14519 kernel kg-1 and VE3060 variety with 5 kg da-1 potassium dose application and 5000 plant da-1 sowing density. It can be concluded that deep and various factors are needed to focus for more reliable data collection and adaptation to different ecologies.Öğe Effects of Potassium Doses on Yield and Important Agricultural Properties of Mung Bean [Vigna radiata (L.) Wilczek] Genotypes(Selçuk Üniversitesi, 2023) Eroğlu, Amine Sıla; Önder, MustafaThe present study was conducted to determine the effects of potassium doses applied to mung bean [Vigna radiata (L.) Wilczek] genotypes on seed yield and important yield components. A field trial was carried out in 2020 in the Prof. Dr. Abdülkadir AKÇİN experimental fields belonging to Faculty of Agriculture located in Alaaddin Keykubat Campus. The study consisted of a total of 45 plots with 3 replications by applying 5 potassium doses (0, 10, 20, 30, 40 kg/da K2SO4) on 3 mung bean genotypes (Ermenek, Turkmenistan, Aşağıçağlar) and was planned according to the Factorial Trial Design in Random Blocks. According to the results of the analysis of variance, the difference between genotypes was statistically significant in terms of seed yield, while the difference between potassium doses was statistically significant in terms of protein content. According to the results of the research, the highest seed yield was obtained from the Aşağıçağlar genotype with 20.57 g/plant as the average of the potassium doses, and the plots that were applied 20 kg/da of potassium (18.16 g/plant) as the average of the genotypes. Similarly, the highest protein content was obtained from the Ermenek genotype (25.18%) and the plots (25.47%) treated with 10 kg da-1 potassium. As an average of potassium doses, the Aşağıçağlar genotype came to the forefront in terms of important yield factors such as thousand seed weight (69.13 g), plant height (54.52 cm) and first pod height (26.09 cm).Öğe Global Climate Changes and Its Effect on Field Crops(INT SCIENTIFIC CONFERENCE SGEM, 2010) Önder, Mustafa; Kahraman, AliDrought is the most important and one of the leading natural disasters in the world. The fossil fuel burn, forests annihilation, industrial activities and the other human activities not only take together to rise carbon dioxide, methane, ozone and dinitrogen monoxide that called "greenhouse gasses" but also these factors cause greenhouse and finally the world warming. All these events that called as "Global Warming" occasion to climate changes, inside Turkey and especially the region of South Europe. Those areas will be affected quite arid and hot climate according to researchers. Venture that feed capacity for population from natural sources of the world decrease and die millions of people due to hunger, all living life are under danger. So that, the field crops that have more than 3/4 area of the agricultural area in the world has to determined which plant species resistant to drought stress and tolerance mechanism, preservation of drought resistant plant genetic sources and transfer and so on could be take effective role to decrease deficits of drought impact.Öğe Interactions Amongst Grain Variables in Various Dwarf Dry Bean (Phaseolus Vulgaris L.) Cultivars(Blackwell Wissenschafts-verlag Gmbh, 2001) Önder, Mustafa; Babaoğlu, MehmetCommon bean (Phaseolus vulgaris L.) is an important leguminous crop. Seed variables such as protein, oil, cellulose, ash, nitrogen-free extract, testa and moisture contents and the thousand-seed weights of seven bean cultivars currently cultivated in Turkey, namely, A-111 Pinto, Cah, Yunus-90, Eskisehir-855, Sehirali-90, Karacasehir-90 and Romano, were analysed in the laboratory with respect to their effects on the quality of bean seed grown under Central Anatolian ecological conditions. Statistically significant variations were found by ANOVA amongst the cultivars for all the variables examined, except the ash content of the seeds, and different groups were obtained by Duncan's multiple range test. Correlations amongst the variables as well as their direct and indirect effects on protein content were also calculated using the correlation and path coefficients analyses, respectively.Öğe Investigation of the Effects of Potassium on Some Agronomic Traits in Dry Bean Genotypes(Selçuk Üniversitesi, 2023) Yıldırım, Hasan; Önder, MustafaThis study was carried out to investigate the effects of 5 different doses of potassium (0, 15, 20, 25 and 30 kg da-1 ) on some yield and important yield components on 6 different dry bean genotypes of bean [Phaseolus vulgaris L.] in Yunak Town – Konya City (TURKIYE) ecological conditions. was made in 2018. The aforementioned research was designed with 3 replications based on "Split Plots in Randomized Blocks Trial Design". According to the results of the research, it has been determined that potassium applications at different doses are statistically significant in terms of emergence time, flowering time, pod setting time, and vegetation period. As a result of the research; the emergence period was 6.33 – 15.67 days, the flowering period 32.00 – 71.67 days, the pod setting time 48.67 – 88.00 days, the vegetation period 84.67 – 118.00 days, the spad value 41.57 – 53.87 spad, number of main branches per plant 2.90 – 5.00, first pod height 9.40 – 18.40 cm, root neck diameter of 4.97 – 31.50 mm, the number of pods per plant varied between 13.30 – 42.00, the number of seeds per pod varied between 3.20 – 5.67 values. When evaluated in general, emergence time, flowering time, pod setting time increased with increasing potassium application, while vegetation time, and first pod height (maximum value at 15 kg da-1 dose) values decreased. In the study, all of the shortest duration values in terms of all phonological observations emerged in the Akkiraz genotype, which was applied at a fertilizer dose of 15 kg da-1 . The highest value for the first pod height was determined in the 25 kg da-1 fertilizer dose X Nirvana genotype, the highest pod number value in the 20 kg da-1 fertilizer dose X Nirvana genotype, the highest seed number value in 15 kg da-1 fertilizer dose X Nirvana genotype. For the consistency of the research findings, it can be said that longer-term studies and evaluation of different genotypes in different ecologies are required.Öğe Nohut Genotiplerinde Cluster Analizi ve Önemli Kalite Parametreleri Arasındaki İlişkiler(2016) Kahraman, Ali; Önder, Mustafa; Ceyhan, Ercan; Ulukuş, FurkanBu araştırmada, nohut tanesinde bulunan önemli kalite unsurları arasındaki ilişkiler ile protein miktarı üzerinediğer kalite parametrelerinin doğrudan ve dolaylı etkileri incelenmiş ve cluster analizi ile dendrogramoluşturulmuştur. Yapılan istatistiksel analizler sonucunda, protein oranı ile nitrojensiz öz maddeler arasındaönemli-negatif (-0.8030**) ilişki tespit edilirken, protein oranı ile kükürt miktarı arasında önemli-pozitif (0.7535*)ilişki bulunmuştur. Yapılan path analizine göre doğrudan etkilerinin yüksek olması nedeniyle protein oranınayönelik yapılacak olan çalışmalarda yağ oranı, bor miktarı, fosfor miktarı ve nitrojensiz öz maddeler oranıüzerinde durulması gerektiği sonucuna varılmıştır. Nohut genotipleri üzerinde yapılan cluster analizi sonucundagenotiplerin başlıca 2 gruba ayrıldığı ve mesafenin 1.74-5.93 değerleri aralığında değişim gösterdiği belirlenmiştir.Öğe Toplumsal değişim sürecinde Düziçi Köy Enstitüsü(Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2012-06-13) Önder, Mustafa; Uyanık, NecmiToplumsal Değişim Sürecinde Düziçi Köy Enstitüsü başlığı altında Cumhuriyet Türkiye'sinin Batılılaşma sürecini İkinci Dünya Savaşı yıllarında Köy Enstitüsü kurumlarının bünyesinde nasıl gerçekleştirdiği konusu ele alınmıştır. Bu genel düzlem içinde Düziçi Köy Enstitüsü bağlamında yerel bölge çalışması yapılarak, somut sonuçlar elde edilmeye çalışılmıştır. Düziçi Köy Enstitüsünün programı, faaliyetleri, düşünce yapısı ve devrin ideolojik algılamaları içinde icra ettiği fonksiyon, yöreye olan katkıları değerlendirilmiştir. Bu değerlendirmeler daha çok Enstitüde öğrencilik yapmış şahısların mülakatlarıyla tanıklıklar üzerinden yapılmıştır.
