Yazar "Özparlak, Haluk" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 20 / 28
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Böceklerde Kütikülanın Yapısı, Deri Değiştirme Ve Diflubenzuron’un (DFB) Etkileri(Selçuk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi, 2003) Özparlak, HalukBu derlemede, kütikülaya etki eden insektisitlerin etkilerine bir giriş olarak, böcek kütikülasının yapısı, fonksiyonları, biyokimyası ve deri değiştirme siklusu özetlenmiş, kütiküla üzerinde etkili bir insektisit olan diflubenzuron’un (DFB) böcekler üzerindeki etki şekli açıklanmıştır.Öğe Determination of Some Organochlorine Pesticide Residues in Honeys From Konya, Turkey(SPRINGER, 2010) Yavuz, Halil; Güler, Gökalp Ö.; Aktümsek, Abdurrahman; Çakmak, Yavuz S.; Özparlak, HalukIn this study, 24 organochlorine pesticide residues in 109 different honey samples collected from stores and open markets in Konya, Turkey were analyzed by gas chromatography-electron capture detection. Aldrin, cis-chlordane, trans-chlordane, oxy-chlordane, 2,4(') -DDE, and 4,4(') -DDE were found in all honey samples. The mean value was 0.0540 mu g g (-aEuro parts per thousand 1) for oxy-chlordane. In the 55 samples of 109, levels of organochlorine pesticide residues of oxy-chlordane were determined as higher than those of Turkish Alimentarius Codex maximum residual limits (MRLs). Other organochlorine pesticide residues also exceeded MRLs except for cis-heptachlor epoxide and alpha-hexachlorocyclohexane. Since all of the honey samples are found contaminated and most of these samples exceeded MRLs, a control of organochlorine pesticide residues in honey is necessary for consumer health.Öğe Determination of the seasonal changes on total fatty acid composition and omega 3/omega 6 ratios of carp (Cyprinus carpio L.) muscle lipids in Beysehir Lake (Turkey)(ELSEVIER SCI LTD, 2008) Güler, Gökalp Özmen; Kıztanır, Bünyamin; Aktümsek, Abdurrahman; Çitil, Özcan Barış; Özparlak, HalukThe muscle lipid and fatty acid composition of carp, Cyprinus carpio in Beysehir Lake the largest freshwater lake in Turkey, was determined. Polyunsaturated fatty acids (PUFA) of carp, the most abundant fish species in Beysehir Lake, were found to be higher than those of saturated fatty acids (SFA) in spring, summer and autumn and also the monounsaturated fatty acids (MUFA) in spring and summer. Palmitic acid was the major SFA (14.6-16.6%) in all seasons. Oleic acid was identified as the major MUFA (15.1-20.3%). Docosahexaenoic acid (DHA) was the major PUFA in summer and winter, whereas linoleic acid (LA) was the major PUFA in spring and autumn. The percentages of total omega 3 fatty acid were higher than those of total omega 6 fatty acid in the fatty acid composition of carp in winter. It was shown that the fatty acid composition in the muscle of carp was significantly influenced by feeding period and seasons. (C) 2007 Elsevier Ltd. All rights reserved.Öğe Diflubenzuron'un (DFB) Galleria Mellonella L. Larvalarının Orta Bağırsağına Etkileri(2001) Özparlak, Haluk; Ünsal, Sadettin; Aktümsek, AbdurrahmanBu çalışmada bir kitin sentezi inhibitörü olan diflubenzuron'un (DFB) 5. evre Galleria mellonella L. larvalarının orta barsağı üzerindeki etkileri araştırılmıştır. Larvalar 1000 ppm (LCg5), 500 ppm ve 250 ppm DFB içeren yarı sentetik besinle beslenmiş ve 12 saatte bir numune olarak alınan larvalardan histolojik preparatlar hazırlanmıştır. Özellikle 1000 ppm DFB uygulanan larvaların orta bağırsağında 72. saatten itibaren anomaliler görülmeye başlanmıştır.Öğe Effects of diflubenzuron on the integument of fifth instar Galleria mellonella larvae(PRIEL PUBL, 2004) Ünsal, Sadettin; Özparlak, Haluk; Aktümsek, AbdurrahmanEffects of the chitin synthesis inhibitor diflubenzuron (DFB) on the integument of 5th instar Galleria mellonella L. larvae were investigated. When larvae were fed with semi-artificial diets containing 250, 500 and 1000 ppm of the compound, DFB affected the integument. The affected larvae failed to ecdysis, their cuticle was ruptured, lost haemolymph and blackened. In treated larvae, cuticle deposition was disrupted and the cuticle thickness was decreased by similar to50% compared with the untreated control, particularly at day 3(1)/(2). However, statistically there was no significant difference among the three concentrations (P>0.05). This may indicate that all three concentrations are equally effective in decreasing level. DFB at 500 and 1000 ppm also affected the epidermal cells and caused the occurrence of vacuoles.Öğe Ereğli (Konya, Türkiye) Bölgesinden Bal Arılarının Topladığı Polenin Etanol Ekstraktının Antioksidan ve in Vitro Bazı Enzim İnhibitör Aktiviteleri(Selçuk Üniversitesi Fen Fakültesi, 2017) Özparlak, Haluk; Zengin, Gökhan; Ceylan, RamazanArı poleni bal arıları tarafından granüller şeklinde paketlenen ve daha sonra insanlar tarafından kovanlardan hasat edilen en saf ve en zengin doğal besin takviyelerinden biridir. Bal arılarının topladığı polen, proteinler, aminoasitler, karbohidratlar, lipidler, vitaminler, mineral maddeler gibi besleyici temel unsurlardan oluşur. Polenin sağlık üzerindeki olumlu etkisi fenolik bileşiklere sahip olmasından dolayı antioksidan aktivitesine bağlanmaktadır. Son yıllarda arı poleniyle ilgili çok sayıda araştırma yayınlanmıştır. Arı poleni ve diğer arı ürünleri üzerinde birçok araştırma yapılmış olsa da, enzim inhibisyonu üzerine çok az çalışma bulunmaktadır. Bu nedenle, bu araştırmanın amacı Ereğli (Konya, Türkiye) bölgesinden bal arılarının topladığı karışık polenin etanol ekstraktının total fenolik ve flavonoid içeriklerini ve antioksidan aktivitesini, ayrıca bu ekstraktın kolinesteraz, amilaz ve glukozidaza karşı enzim inhibitör potansiyellerini ilk kez tespit etmektir. Bu çalışmada rutin çalışmalardan farklı olarak ultrasonik ekstraksiyon yöntemi kullanıldı. Ekstrakttaki total fenolik ve flavonoid içerikleri de Folin-Ciocalteu ve AlCl3 yöntemleriyle tespit edildi. Antioksidan aktiviteleri serbest radikal süpürme (DPPH ve ABTS), indirgeme gücü (FRAP ve CUPRAC), fosfomolibdat ve metal şelatlama testleri gibi farklı yöntemlerle araştırıldı. In vitro enzim inhibitör potansiyelleri bir mikroplate okuyucuyla ölçüldü. Aktiviteler standart eş değerler olarak değerlendirildi. Bu çalışmanın sonuçları göstermiştir ki, i. antioksidan aktivitesi açısından, Ereğli bölgesinden elde edilen arı poleni sağlığa yararlı formülasyonlarda ileride kullanmak için değerli fonksiyonel içeriğiyle doğal bir kaynak olarak düşünülebilir, ii. bu bölgenin poleni, Alzheimer ve Diabetes mellitus gibi önemli sağlık problemlerinin tedavisi için doğal bir enzim inhibitörü kaynağı olarak göz önüne alınabilirÖğe Fatty acid composition and omega 3/omega 6 ratios of the muscle lipids of six fish species in Sugla Lake, Turkey(Inst Bioloska Istrazivanja Sinisa Stankovic, 2012) Çakmak, Yavuz Selim; Zengin, Gökhan; Güler, Gökalp Özmen; Aktümsek, Abdurrahman; Özparlak, HalukFatty acid composition of the muscle lipids of Carassius gibelio, Pseudophoxinus anatolicus, Sander lucioperca, Tinca tinca, Vimba vimba tenella and Capoeta capoeta in Sugla Lake were determined. In all species, palmitic acid (13.25-18.54% of total fatty acids) and oleic acid (11.93-34.23% of total fatty acids) were identified as major saturated fatty acid (SFA) and monounsaturated fatty acid (MUFA), respectively. Docosahexaenoic acid (DHA) was found to be the major polyunsaturated fatty acid (PUFA) in T tinca, C. capoeta, C. gibelio, P anatolicus and S. lucioperca while the predominant PUFA of V vimba tenella was eicosapentaenoic acid (EPA). S. lucioperca contained more omega 3 fatty acids than the other fish species. The percentages of total omega 3 fatty acids were higher than those of total omega 6 fatty acids in all species. Since R anatolicus is endemic and endangered, this species should be protected and produced for future marketing.Öğe Galleria Mellonella L. Larvalarında İntegümentin Histolojik Yapısı Üzerine Bir Araştırma(2002) Özparlak, Haluk; Ünsal, Sadettin; Aktümsek, AbdurrahmanBu çalışmada halk arasında kovan güvesi olarak bilinen Galleria mellonella L.'nın beşinci evre larvalarına ait histolojik kesitlerde integument yapısı incelenmiş ve kütikülaya ait kalınlık ölçümleri yapılmıştır. Beşinci evrenin ilerleyen saatlerinde prokütikülada ekzokütiküla ve endokütiküla farklılaşması belirginleşmiş ve kütiküla kalınlığında önemli artış olmuştur. Epidermiste yassı şekilde görülen epidermal hücreler prizmatik sekile dönüşerek bir sonraki evreye ait yeni kütikülayı sentezlemeye başlamışlar, eski kütiküla atıldıktan sonra tekrar yassı sekile dönüşmüşlerdir.Öğe Ganoderma lucidum’un Türkiye’deki yabani ve kültür formlarının tavuk embriyoları üzerindeki bazı etkilerinin karşılaştırılması(Selçuk Üniversitesi, Mantarcılık Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürlüğü, 2018) Özparlak, Haluk; Çelik, Bülent; Balta, Döndü“Ölümsüzlük mantarı” veya “Reishi” olarak da bilinen Ganoderma lucidum (Curtis) P. Karst tüm dünyada ve özellikle de Çin’de alternatif tıp alanında kullanılan bir mantardır. Son yıllarda G. lucidum’un kültür formu Türkiye’de de yetiştirilmektedir ve halk tarafından özellikle çay, kahve ve tablet olarak tüketilmektedir. Bu çalışmayla Türkiye’deki yabani ve kültür G. lucidum’un alternatif bir deney hayvanı olarak tavuk embriyoları üzerindeki bazı etkilerinin ilk kez tespit edilmesi amaçlandı. Bu amaçla iki deney gerçekleştirildi. G. lucidum’un birinci deneyde yabani ve ikinci deneyde kültür formu aynı dozlarda test edildi. Deneylerde döllü tavuk yumurtalarına kuluçkanın 8. gününde G. lucidum’un sulu ekstraktları farklı dozlarda (1750 ?g/yumurta, 875 ?g/yumurta ve 219 ?g/yumurta) enjekte edildi. Kontrol gruplarına steril bi-distile su enjekte edildi. Kuluçkanın 11. gününde ölü ve anormal embriyo oranları, malformasyon tipleri, canlı ve rölatif embriyo oranları tespit edildi. Ayrıca kemik gelişiminin belirlenebilmesi için embriyoların bir kısmı total olarak Alizarin Red-S yöntemiyle boyandı. G. lucidum’un hem yabani hem de kültür formları test edilen dozlarda önemli bir embriyotoksik ve teratojenik etki göstermedi. Ayrıca embriyoların kemik gelişimini de makroskobik seviyede etkilemedi.Öğe HPLC-MS/MS chemical characterization and biological properties of Origanum onites extracts: a recent insight(TAYLOR & FRANCIS LTD, 2019) Mahomoodally, Mohamad Fawzi; Zengin, Gökhan; Aladağ, Mustafa Onur; Özparlak, Haluk; Diuzheva, Alina; Jeko, Jozsef; Cziaky, Zoltan; Aumeeruddy, Muhammad ZakariyyahThis study investigated into the phytochemical profile and biological properties of extracts (methanol and aqueous) of Origanum onites based on the antioxidant, enzyme inhibitory, and antibacterial activities. The aqueous extract exhibited higher antioxidant activities in the 1,1-diphenyl-2-picrylhydrazyl (DPPH), 2,2 '-azino-bis(3-ethylbenzothiazoline)-6-sulfonic acid (ABTS), ferric reducing antioxidant power, cupric reducing antioxidant capacity, phosphomolybdenum, and metal chelating assays, compared to the methanol extract. In contrast, the methanol extract was the most effective inhibitor of acetylcholinesterase, butyrylcholinesterase, tyrosinase, alpha-amylase, and alpha-glucosidase. The methanol extract also showed higher antibacterial activity with highest inhibition against Escherichia coli (MIC = 6.25 mg/mL). The total phenolic content was higher in the aqueous extract while the methanol extract possessed higher total flavonoid content. A total of 28 and 18 compounds (belonging to polyphenols, flavonoids, terpenoids, and ester classes) were identified from the methanol and water extracts, respectively. These findings suggest that O. onites could be helpful in the management of oxidative stress-associated diseases including diabetes and neurodegenerative complications.Öğe İki Farklı Yer Sincabı Türünün Perifer Kan Lenfositlerinde Alfa-Naftil Asetat Esteraz (ANAE) ve Asit Fosfataz (ACP) Aktivitelerinin Belirlenmesi(Selçuk Üniversitesi Fen Fakültesi, 2011) Özparlak, HalukBu çalışmada iki farklı yer sincabı türünün perifer kan lenfosit oranları ile alfa-naftil asetat esteraz (ANAE) ve asit fosfataz (ACP) pozitif lenfosit oranlarının ışık mikroskobik düzeyde belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla altı ergin Spermophilus taurensis (Hadim, Konya) ve dört ergin Spermophilus xanthoprymnus (Selçuklu, Konya) örneğinden usulüne uygun olarak kan alınmış ve her örnekten altı adet froti hazırlanarak havada kurutulmuştur. Frotilerden ikisi lenfosit oranının tespit edilmesi için rutin May-Grünwald Giemsa yöntemiyle boyanmıştır. Diğer frotiler fosfat tamponlu glutaraldehit-aseton solüsyonunda tespit edilmiştir. Bu frotilerden ikisine ANAE demonstrasyonu, diğer ikisine ise ACP demonstrasyonu uygulanmıştır. ANAE demonstrasyonu sonucunda her iki türde lenfositlerin çoğunluğu pozitif sonuç vermiştir. ANAE pozitif lenfositlerde iki tip granüler pozitivite tespit edilmiştir. Bu lenfositlerin çoğunda sayıları 1-5 arasında değişen kırmızı-kahverengi iri granüller (nokta tarzında pozitivite) gözlenirken, daha az orandaki lenfositlerde ise yaygın çok sayıda küçük granüller (ince granüler pozitivite) gözlenmiştir. ACP demonstrasyonu sonucunda da her iki türde lenfositlerin çoğunluğu pozitif sonuç vermiştir. ACP pozitif lenfositler sayıları 1-3 arasında değişen pembe-kırmızı küçük granüler tarzda pozitivite göstermiştir. Bunun yanı sıra her iki enzim demonstrasyonunda monositler genellikle sitoplazmalarında güçlü ve yaygın tarzda pozitivite gösterirken, nötrofillerin ise zayıf bir reaksiyon verdiği dikkat çekmiştir. S. taurensis ve S. xanthoprymnus’un lenfosit, ANAE ve ACP pozitif lenfosit oranları arasında istatistiksel olarak önemli bir fark bulunamamıştır (p>0.05). Ayrıca her bir türün ANAE ve ACP pozitif lenfosit oranları arasında da istatistiksel olarak önemli bir fark tespit edilmemiştir (p>0.05).Öğe Kitin Sentez Inhibitöro Teflubenzuron' un Beşinci Evre Galleria Mellonella L. (Lepidoptera: Pyralidae) Larvalarının Kütikülası Üzerindeki Etkileri(2003) Özparlak, Haluk; Bakar, Burçin; Ünsal, Sadettin; Aktümsek, AbdurrahmanBu çalışmada bir kitin sentez inhibitörü olan teflubenzuronun beşinci evre Galleria mellonella L. (Lepidoptera: Pyralidae) larvaları üzerindeki etkileri araştırılmıştır. Larvalar 250, 500 ve 1000 ppm teflubenzuron içeren yarı sentetik besinle beslendiği zaman teflubenzuronun kütiküla birikimini bozduğu tespit edilmiştir. Teflubenzuron ile muamele edilen larvalarda kütiküla kalınlığı kontrol grubuna kıyasla önemli ölçüde azalmıştır.Öğe Konya Bölgesindeki Kör Farelerin Perifer Kan Lenfositleri Üzerine Enzim Histokimyasal Bir Çalışma(Selçuk Üniversitesi Fen Fakültesi, 2010) Özparlak, Haluk; Sur, Emrah; Öznurlu, Yasemin; Arslan, AtillaBu çalışmada Konya bölgesindeki kör farelerin (Nannospalax nehringi, 2n=60 kromozomal formu) perifer kan lenfosit oranları ile alfa-naftil asetat esteraz (ANAE) ve asit fosfataz (ACP-az) pozitif lenfosit oranlarının ışık mikroskobik düzeyde belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla beş ergin N. nehringi (2?, Meram ve Selçuklu; 3?, Selçuklu, Çumra ve Ilgın) örneğinden usulüne uygun olarak kan alınmış ve her örnekten altı adet froti hazırlanarak havada kurutulmuştur. Frotilerden ikisi lenfosit oranının tespit edilmesi için rutin May-Grünwald Giemsa yöntemiyle boyanmış ve lenfosit oranı %68.00±5.43 olarak belirlenmiştir. Diğer frotiler fosfat tamponlu gluteraldehit-asetonda (-10°C) 3 dakika tespit edilmiştir. Bu frotilerden ikisine ANAE demonstrasyonu, son ikisine de ACP-az demonstrasyonu uygulanmıştır. ANAE demonstrasyonu sonucunda lenfositlerin çoğunluğu pozitif sonuç verdiği halde, daha az orandaki lenfositlerin (%22.29±5.79) negatif sonuç verdiği gözlenmiştir. ANAE pozitif lenfositlerde iki tip granüler pozitivite tespit edilmiştir. Bu lenfositlerin çoğunda (%73.45±6.87) sayıları 1-5 arasında değişen kırmızı-kahverengi iri granüller (nokta tarzında pozitivite) gözlenirken, daha az orandaki lenfositlerde (%4.26±2.36) ise diffüz çok sayıda küçük granüller (ince granüler pozitivite) gözlenmiştir. Bunun yanı sıra monositler genellikle sitoplazmalarında güçlü ve yaygın tarzda pozitivite gösterirken, nötrofiller ise zayıf bir reaksiyon vermiştir. ACP-az demonstrasyonu sonucunda ise lenfositler çoğunlukla (%83.40±5.90) negatif reaksiyon verirken, daha az orandaki lenfositler (%16.60±5.90) sayıları 1-3 arasında değişen pembe-kırmızı granüler tarzda pozitivite göstermiştir.Öğe Kültüre Alınmış Lentinula edodes'in Metanol Ekstraktının Antioksidan ve In Vitro Bazı Enzim Inhibitör Aktiviteleri(2017) Alkan, Sinan; Özparlak, Haluk; Zengin, Gökhan; Kaşık, GıyasettinShiitake mantarı adıyla da bilinen Lentinula edodes (Berk.) Pegler Doğu Asya'ya özgü yenilebilir bir mantar olup antioksidan ve antimikrobiyal özellikleriyle tedavi edici etkiler içermektedir. Bu çalışmanın ilk kısmı Türkiye'deki kültür L. edodes'in metanolik ekstraktının antioksidan aktivitesini ayrıca total fenolik ve flavonoid içeriğini ilk kez tespit etmeyi amaçladı. Çalışmanın ikinci kısmında, bu mantar ekstraktının kolinesteraz, tirozinaz, amilaz ve glukozidaza karşı enzim inhibitör potansiyelleri araştırıldı. Bu çalışmada rutin çalışmalardan farklı olarak ultrasonik ekstraksiyon yöntemi kullanıldı. Ekstrakttaki total fenolik ve flavonoid içerikleri de Folin-Ciocalteu ve AICI3 yöntemleriyle tespit edildi. Antioksidan aktiviteleri serbest radikal süpürme (DPPH ve ABTS), indirgeme gücü (FRAP ve CUPRAC), fosfomolibdat ve metal şelatlama testleri gibi farklı yöntemlerle araştırıldı. In vitro enzim inhibitör potansiyelleri bir mikroplate okuyucuyla ölçüldü. Bu çalışmada flavonoid içerik ve tirozinaz enzim inhibisyonu tespit edilemedi. Ayrıca L. edodes ekstraktının antioksidan aktivitesi ve enzim inhibisyonu verilerinin özellikle, popüler ve etkili bir başka tıbbi mantar olan Ganoderma Iucidum'un ekstraktından elde edilen verilerden daha düşük olduğu dikkat çekti.Öğe Kültüre alınmış Lentinula edodes’in metanol ekstraktının antioksidan ve in vitro bazı enzim inhibitör aktiviteleri(Selçuk Üniversitesi, Mantarcılık Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürlüğü, 2017) Alkan, Sinan; Özparlak, Haluk; Zengin, Gökhan; Kaşık, GıyasettinShiitake mantarı adıyla da bilinen Lentinula edodes (Berk.) Pegler Doğu Asya’ya özgü yenilebilir bir mantar olup antioksidan ve antimikrobiyal özellikleriyle tedavi edici etkiler içermektedir. Bu çalışmanın ilk kısmı Türkiye’deki kültür L. edodes’in metanolik ekstraktının antioksidan aktivitesini ayrıca total fenolik ve flavonoid içeriğini ilk kez tespit etmeyi amaçladı. Çalışmanın ikinci kısmında, bu mantar ekstraktının kolinesteraz, tirozinaz, amilaz ve glukozidaza karşı enzim inhibitör potansiyelleri araştırıldı. Bu çalışmada rutin çalışmalardan farklı olarak ultrasonik ekstraksiyon yöntemi kullanıldı. Ekstraktaki total fenolik ve flavonoid içerikleri de Folin-Ciocalteu ve AlCl3 yöntemleriyle tespit edildi. Antioksidan aktiviteleri serbest radikal süpürme (DPPH ve ABTS), indirgeme gücü (FRAP ve CUPRAC), fosfomolibdat ve metal şelatlama testleri gibi farklı yöntemlerle araştırıldı. In vitro enzim inhibitör potansiyelleri bir mikroplate okuyucuyla ölçüldü. Bu çalışmada flavonoid içerik ve tirozinaz enzim inhibisyonu tespit edilemedi. Ayrıca L. edodes ekstraktının antioksidan aktivitesi ve enzim inhibisyonu verilerinin özellikle, popüler ve etkili bir başka tıbbi mantar olan Ganoderma lucidum’un ekstraktından elde edilen verilerden daha düşük olduğu dikkat çekti.Öğe Organik İnsektisit Fipronilin Saf ve Ticari Formülasyonlarının Tavuk Yumurtası Testiyle LD50 Tayini ve Embriyotoksik Etkilerinin Belirlenmesi(Selçuk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi, 2006) Özparlak, Haluk; Ünsal, SadettinOrganik bir insektisit olan fipronil, pestisitlerin fenil pirazoller veya fiproller olarak bilinen nispeten diğerlerine göre daha yeni ve küçük bir grubuna dahildir. Zararlı böceklere karşı son derece etkili olup, tüm dünyada kullanımı artmaktadır. Bu çalışmada fipronilin saf ve ticari formülasyonlarının tavuk embriyolarının gelişimi üzerindeki etkilerinin belirlenmesi amaçlandı. Bu amaçla asetonda çözdürülmüş saf fipronil ve steril bidistile saf suda sulandırılmış ticari fipronil solüsyonları (20 µl/yumurta) kuluçka başlangıcında döllü tavuk yumurtalarının hava boşluğuna enjekte edildi. Yumurtalar kuluçkanın 15. gününde açılarak grupların ölü ve anormal embriyo sayıları, malformasyon tipleri, canlı ve rölatif embriyo ağırlıkları ile embriyoların tepe-kıç boyları (Crown-Rump Length, CRL) belirlendi. 31.25, 62.50, 125 ve 250 µg/yumurta saf fipronil gruplarında mortalite sırasıyla %26.32, %33.33, %40.00 ve %66.67 olarak, 50, 125, 250 ve 500 µg/yumurta ticari fipronil gruplarında ise mortalite sırasıyla %25.00, %31.58, %44.40 ve %61.11 olarak gerçekleşti. Regresyon analizi yöntemiyle saf fipronilin LD50 (Letal Doz %50) değeri 161 µg/yumurta, ticari fipronilin LD50 değeri 383 µg/yumurta olarak tayin edildi. Saf ve ticari fipronil grupları ile kontrol grupları arasında anormal embriyo oranı bakımından farklar istatistiksel öneme sahip değildi (p>0.05). Bununla birlikte saf ve ticari fipronil gruplarında canlı ve rölatif embriyo ağırlıkları ile embriyoların CRL değerlerinin kontrol grubuna kıyasla önemli oranda azalma gösterdiği belirlendi (p<0.001). Bu sonuçlar hem saf hem de ticari fipronilin tavuk embriyoları üzerinde önemli embriyotoksik etkiye sahip olduklarını, bununla birlikte teratojenik etkiye sahip olmadıklarını göstermektedir.Öğe Organik İnsektisit Fipronil’in Genotoksik Etkilerinin Civciv Mikronukleus Test Sisteminde Belirlenmesi(Selçuk Üniversitesi Fen Fakültesi, 2011) Özparlak, Haluk; Arslan, Atilla; Güler, Gökalp ÖzmenOrganik bir insektisit olan Fipronil, pestisitlerin fenil pirazoller veya fiproller olarak bilinen daha yeni ve küçük bir grubuna dahildir. Bu çalışmanın amacı ticari Fipronil’in olası akut ve kronik genotoksik etkilerinin civciv perifer kan hücrelerinde mikronukleus test sisteminde belirlenmesiydi. Bu amaçla farklı dozlardaki Fipronil (6.25, 25, 50 ve 100 mg/kg) civcivlere intraperitonal yolla verilmiştir. Negatif kontrol amacıyla çözücü (distile su), pozitif kontrol grubu amacıyla da siklofosfamid kullanılmıştır. Uygulamalardan sonra perifer kan örnekleri alınarak frotiler hazırlanmış ve modifiye May Grünwald–Giemsa yöntemiyle boyanmıştır. Bu preparatlarda alyuvarlardaki mikronukleus ve anormal nukleus oranları ışık mikroskobuyla tespit edilmiştir. Negatif kontrol grubuna kıyasla, Fipronil uygulanan grupların mikronukleus ve anormal nukleus oranlarında istatistiksel olarak önemli düzeyde bir artış gözlenmemiştir (p>0.05). Bu sonuçlar ışığında Fipronil’in ticari formülasyonunun test edilen dozlarda civcivler için genotoksik olmadığı düşünülebilir.Öğe Organochlorine Pesticide Residues in Wheat From Konya Region, Turkey(Pergamon-Elsevier Science Ltd, 2010) Güler, G. O.; Çakmak, Y. S.; Dağlı, Z.; Aktümsek, Abdurrahman; Özparlak, HalukThe present study has been carried out to evaluate the organochlorine pesticide contamination in wheat from Konya region. This region is the largest area of cereal production in Turkey. The contamination level has been determined according to the European Community Directives. Different wheat samples (36) were obtained from local farmers and wheat factories in this region. All the wheat samples examined were found to be contaminated by organochlorine pesticide residues of cis-Chlordane and methoxychlor. Chlordane isomers, methoxychlor, DDT and its metabolites, aldrin, beta HCH, heptachlor and lindane have been found to be the highest organochlorine pesticide residues. In some of these samples, various organochlorine pesticide residues have been determined to be higher than European Community maximum residual limits. The residues of aldrin in one sample, trans-Chlordane in one sample, oxy-chlordane in eight samples and methoxychlor in one sample were found to be in excess of EC MRLs. Since most of the samples have been found to be contaminated with residues and some residues exceed EC MRLs, a control of organochlorine pesticide residues in wheat is necessary.Öğe Propolis(Selçuk Üniversitesi, 2022) Araba, Semra; Özparlak, HalukPropolis önemli bir arı ürünüdür. Propolis antimikrobiyal, antikanser/antitümör, antioksidan, antigenotoksik, antialerjik ve antienflamatuar aktiviteleriyle ve yapısında bulunan bileşiklerle insan sağlığında önemli derecede olumlu etkiye sahiptir. Bu makalede Covid-19 pandemisi dolayısıyla son günlerde daha çok popüler olmaya başlayan propolis hakkında en güncel bilgiler derlenmiştir.Öğe Propolis(Selçuk Üniversitesi Fen Fakültesi, 2022) Araba, Semra; Özparlak, HalukPropolis önemli bir arı ürünüdür. Propolis antimikrobiyal, antikanser/antitümör, antioksidan, antigenotoksik, antialerjik ve antienflamatuar aktiviteleriyle ve yapısında bulunan bileşiklerle insan sağlığında önemli derecede olumlu etkiye sahiptir. Bu makalede Covid-19 pandemisi dolayısıyla son günlerde daha çok popüler olmaya başlayan propolis hakkında en güncel bilgiler derlenmiştir.