Yazar "Adam, Mehmet" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 7 / 7
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Diurnal Variation of Anterior Chamber Flare(TURKISH OPHTHALMOLOGICAL SOC, 2015) Adam, Mehmet; Okka, Mehmet; Ozturk, Banu Turgut; Bozkurt, Banu; Kerimoglu, Hurkan; Pekel, Hamiyet; Okudan, SuleymanObjectives: To investigate the ideal time and reproducibility of anterior chamber flare measurements. Materials and Met-hods: Anterior chamber flare measurements were performed with laser flaremetre device at 8 am to 45 volunteers and these measurements were repeated on the same day at 12 pm and 4 pm. Results: Twenty- five (55.5%) of the volunteers were women and 20 (44.5%) were men; mean age was 28.67 +/- 7.40 (18- 49) years. The mean anterior chamber flare measurements taken following the ophthalmologic examination were 5.94 +/- 1.41 foton/msn at 8 am, 5.65 +/- 1.45 foton/msn at 12 pm, and 5.79 +/- 1.20 foton/msn at 4 pm. No statistical difference was found between the measurements (p=0.08). Subgroup analysis according to eye color, revealed no significant difference between flare measurements in brown, hazel, and green eyes (p=0.21). Correlation analysis demonstrated association between age and all flare measurements within the day (r=0.24, p=0.03; r=0.41, p=0.01, r=0.27, p=0.01). Conclusion: No significant diurnal change was detected in the flare measurements of our study subjects but positive correlation with age was observed. Hence, all flare measurements within a day are reliable and have high repeatability in healthy subjects.Öğe The Evaluation of Retinal Nerve Fiber Layer Thickness in Patients with Obstructive Sleep Apnea Syndrome(HINDAWI PUBLISHING CORPORATION, 2013) Adam, Mehmet; Okka, Mehmet; Yosunkaya, Sebnem; Bozkurt, Banu; Kerimoglu, Hurkan; Turan, MeydanAim. To evaluate the retinal nerve fiber layer (RNFL) thickness in patients with obstructive sleep apnea syndrome (OSAS) by optical coherence tomography (OCT). Materials and Method. We studied 43 new diagnosed OSAS patients and 40 healthy volunteers. Patients underwent an overnight sleep study in an effort to diagnose and determine the severity of OSAS. RNFL analyses were performed using Stratus OCT. The average and the four-quadrant RNFL thickness were evaluated. Results. There was no difference between the average and the four-quadrant RNFL thickness in OSAS and control groups. There was no correlation between apnea-hypopnea index and intraocular pressure. Body mass index of patients with moderate and severe OSAS was significantly higher in patients with mild OSAS. Conclusion. Mean RNFL thickness did not differ between the healthy and the OSAS subjects, however, the parameters were more variable, with a larger range in OSAS patients compared to controls.Öğe Glucose regulation influences treatment outcome in ranibizumab treatment for diabetic macular edema(ELSEVIER SCIENCE INC, 2011) Ozturk, Banu Turgut; Kerimoglu, Hurkan; Adam, Mehmet; Gunduz, Kemal; Okudan, SuleymanPurpose: To evaluate the effect of glucose regulation on intravitreal ranibizumab injection for clinically significant diabetic macular edema (DME). Methods: This retrospective study enrolled 65 eyes of 65 patients with persistent DME treated with intravitreal ranibizumab injection. The main outcome measures were the change in best corrected visual acuity (BCVA), the central subfield macular thickness (CSMT) recorded with optical coherence tomography (OCT), and its correlation with the serum hemoglobin A(1c) values (HbA(1c)). Results: The study included 24 (36.9%) female and 41(63.1%) male patients with a mean age of 58.90 +/- 9.45 years. The mean HbA(1c) of the enrolled patients was 8.25 +/- 1.74% (range 5.7-12.7%). The median value of BCVA at baseline examination was 20/80 (52 letters), and the median CSMT was 468 pm (range 255-964 mu m). In the final control after 4-6 weeks following injection, the median value of BCVA increased to 20/50 (59.50 letters) and the median CSMT decreased to 310 pin (range 129-652 mu m). This change in BCVA and macular thickness was found to be significant (P<.001 for both). There was no correlation between BCVA and the change in macular thickness (coefficient=0.04, P=.78). The serum HbA(1c) values were found to be negatively correlated with the change in CSMT (coefficient=-0.50, P<.001). Conclusions: The results of intravitreal ranibizumab injection for DME demonstrated a beneficial effect on visual acuity and a decrease in CSMT which is inversely correlated with the serum HbA(1c), level. (C) 2011 Elsevier Inc. All rights reserved.Öğe Katarakt cerrahisi sırasında vitreusa lens parçası düşen gözlerin klinik, cerrahi özellikleri ve 6 aylık takip sonuçları(2009) Kerimoğlu, Hürkan; Kamış, Ümit; Adam, Mehmet; Özkağnıcı, Ahmet; Gündüz, Kemal; Okutan, SüleymanAmaç: Katarakt cerrahisi sırasında vitreusa lens parçası düşmesi nedeni ile pars plana vitrektomi (PPV) uygulanan gözlerin klinik ve cerrahi özellikleri ile 6 aylık takip sonuçlarının değerlendirilmesi. Gereç ve Yöntemler: Kliniğimizde Ağustos 2005-Aralık 2008 tarihleri arasında katarakt cerrahisi sırasında vitreusa kristalin lens parçaları düşmesi nedeni ile opere edilmiş ve en az 6 aylık takibi yapılmış 29 hastanın tıbbi dosya kayıtları geriye dönük olarak incelendi. Bulgular: Yirmi dört göze PPV ve fakofragmantasyon, 5 göze PPV ve vitreus kesicisi ile lens temizliği uygulandı. Vitrektomi öncesi 9 gözde sulkusta, 2 gözde vitreusa lükse ve bir gözde katlanabilir arka kamara intraoküler lensi (İOL) ön kamarada olmak üzere toplam 12 gözde İOL mevcuttu. PPV sonrası 14 göze aynı seansta sulkusa İOL implante edildi. PPV sonrası afak bırakılan 6 gözün 2’sine sulkusa ve diğer 4’üne takip eden 2 ay içinde skleral fiksasyonlu İOL implante edildi. Bir hastaya kontrol altına alınamayan göz içi basıncı yüksekliği nedeni ile PPV sonrası 4. haftada trabekülektomi uygulandı. Bir gözde PPV sonrası 7. haftada yırtıklı retina dekolmanı geliştiği gözlendi. Altıncı ay kontrolünde katarakt cerrahisi sonrası ilk 3 gün içinde opere edilen gözlerde düzeltilmiş görme keskinliğinin 3. günden sonra müdahale edilenlere göre daha yüksek olduğu görüldü (sırasıyla 0.640.27; 0.430.26; p0.04). Sonuç: Katarakt cerrahisi sırasında vitreusa kristalin lens parçalarının düşmesi durumunda PPV tercih edilen etkili ve güvenilir bir cerrahi yöntemdir. Katarakt cerrahisi sonrası ilk 3 gün içinde müdahale edilen gözlerde düzeltilmiş görme keskinliğinde daha fazla artış olmaktadır.Öğe Obstruktif uyku apne sendromu olan olgularda retina sinir lifi kalınlığının optik kohorens tomografi ile değerlendirilmesi(Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi, 2010) Adam, Mehmet; Okka, MehmetBu çalışmanın amacı, obsruktif uyku apne sendromunun (OUAS) retina sinir lifi tabakası (RSLT) üzerindeki etkisini optik koherens tomografi (Stratus OKT-3) ile değerlendirmek ve sağlıklı insanların RSLT ile karşılaştırmaktır. Polisomniografi ile OUAS tanısı konan 43 hasta ile 40 sağlıklı gönüllü çalışmaya dahil edilmiştir. Olguların oftalmolojik muayenesi yapıldıktan sonra takiben fast RSLT protokolü uygulanarak RSLT ölçümleri yapılmıştır. Hastaların ve olguların ortalama RSLT kalınlıkları ve kadranlara göre RSLT kalınlıkları değerlendirildi. Ortalama RSLT kalınlıkları karşılaştırıldığında hasta grubu ve kontrol grubu arasında fark bulunamadı (sırasıyla 108.05±12.36, 107.54±6.07 ve p= 0.81). Hasta grubunun üst, nazal, alt ve temporal kadran kalınlıkları ile (sırasıyla 130.23±14.89, 83.07±16.76, 138.84±25.95 ve 79.19±14.71) kontrol grubunun değerleri (sırasıyla 131.33±14.24, 79.83±15.65, 140.65±11.18, 78.45±14.25) arasında fark bulunamadı. Hastalar apne-hipopne indeksine (AHİ) göre ve saturasyon değerlerine göre sınıflandırıldığında gruplar arsında RSLT kalınlığı açısından fark bulunamadı (sırasıyla P=0.25 ve 0.89). Hastalar AHİ'ye göre sınıflandırıldığında orta ve ağır OUAS'lı hastaların vücut kitle indeksi hafif OUAS'lı hastalara göre anlamlı derecede yüksek bulundu (sırasıyla p=0.045 ve 0.001) orta ve ağır OUAS'lı hastaların VKİ arasında fark bulunamadıÖğe Ön kamara bulanıklığının gün içi değişimi(2015) Adam, Mehmet; Okka, Mehmet; Kerimoğlu, Hürkan; Pekel, Hürriyet; Turgut, Banu Öztürk; Bozkurt, Banu; Okudan, SüleymanAmaç: Laser flaremetre cihazı ile yapılan ön kamara bulanıklık ölçümlerin ideal zamanı ve tekrarlanabilirliğinin araştırılması. Gereç ve Yöntem: Kırk beş gönüllünün sabah saat 8.00da laser flaremetre cihazı ile ön kamara bulanıklık ölçümleri yapılmış ve bu ölçümler aynı gün saat 12.00 ve saat 16.00da tekrarlanmıştır. Bulgular: Gönüllülerin 25i (%55,5) kadın ve 20si (%44,5) erkekti ve ortalama yaşları 28,677,40 yıldı. Olguların oftalmolojik muayenelerini takiben alınan ortalama ön kamara bulanıklık ölçümleri sabah saat 8:00da 5,941,41 foton/msn, saat 12de 5,651,45 foton/msn, saat 16.00da 5,791,20 foton/msn idi. Ölçümler arasında anlamlı bir farklılık saptanmadı (p0,08). Katılımcıların göz rengine göre yapılan alt grup analizinde de kahverengi, ela ve yeşil göz renkler arasında anlamlı bir farklılık bulunmamıştır (p0,21). Korelasyon analizinde gün içinde alınan üç ölçümün de yaşla korele olduğu görülmüştür (r0,24, p0,03; r0,41, p0,01, r0,27 p0,01). Sonuç: Ön kamara bulanıklık ölçümlerinde sağlıklı bireylerde gün içerisinde anlamlı bir değişiklik saptanmamıştır ancak yaşla pozitif korelasyon göstermektedir. Bu nedenle gün içindeki tüm ölçümler güvenilirdir ve tekrarlanabilirliği yüksektir. (Turk J Ophthalmol 2015; 45: 52-5)Öğe Yırtıklı retina dekolmanlarında maküler dekolman süresinin tedavi sonrası erken dönem görme keskinliğine etkisi(2009) Kerimoğlu, Hürkan; Adam, Mehmet; Turan, Meydan; Öztürk, Banu; Pekel, Hamiyet; Okudan, SüleymanAmaç: Yırtıklı retina dekolmanlı gözlerde, maküler dekolman süresinin pnömotik retinopeksi sonrası düzeltilmiş görme keskinliği üzerine etkisinin değerlendirilmesi. Gereç ve Yöntem: Kliniğimizde Mayıs 2006-Mayıs 2009 tarihleri arasında pnömotik retinopeksi uygulanmış ve tek seansta başarı sağlanmış maküler dekolman süresi 2 hafta ve altında olan yırtıklı retina dekolmanı olgularının dosya bilgileri geriye dönük olarak tarandı. Maküler dekolman sürelerine göre 47 göz 1-5 gün (21 göz), 6-10 gün (14 göz) ve 11-14 gün (12 göz) içinde tedavi edilenler olarak üç gruba ve ayrıca birinci hafta (26 göz) ve ikinci hafta (21 göz) tedavi edilenler olarak iki ayrı gruba ayrılarak incelendi ve cerrahiden 3 ay sonra düzeltilmiş görme keskinliği gruplar arasında karşılaştırıldı. Bulgular: Maküler dekolman süresine göre üç zaman dilimli olarak incelememizde üç grup arasında tedavi sonrası görme keskinliği açısından anlamlı fark bulundu (p0.001, Kruskal Wallis testi). Yine ikili zaman dilimli incelemede ilk hafta tedavi edilenlerde görme keskinliği (0.560.19), ikinci hafta tedavi edilenlere göre (0.320.13) anlamlı olarak yüksek bulundu (p0.001, Mann-Whitney testi). Sonuç: İki haftalık süreç 3 ve 2 zaman dilimine göre incelendiğinde maküler dekolman süresi uzadıkça, görme keskinliği azalmaktadır. Maküler dekolman süresi tedavi sonrası görme keskinliğini değerlendirmede göz önünde bulundurulması gereken önemli bir prognoz belirleyicidir.