Yazar "Bozkaya, Faruk" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 8 / 8
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Aseel ırkı horoz ve tavuklarda Glandula uropygialis’in anatomik, morfometrik ve histolojik özellikleri(Selçuk Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi, 2018) Yılmaz,Bestami; Harem,İsmail Şah; Demircioğlu, İsmail; Özyiğit, Gülsüm; Bozkaya, FarukAmaç: Bu çalışma Aseel ırkı horoz ve tavuklarda glandula uropygialis’in anatomik, morfometrik ve histolojik yapısını incelemek amacıyla yapıldı. Gereç ve Yöntem: Çalışmada materyal olarak 8 adet (4 erkek, 4 dişi) erişkin Aseel ırkı tavuk ve horoza ait glandula uropygialis kullanıldı. Glandula uropygialis’in topografik özellikleri in situ olarak incelendi. Daha sonra diseksiyonla bezler gövdeden ayrılarak morfometrik ölçümleri yapıldı. Bezlerin histolojik yapısını belirlemek için üçlü boyama yöntemi, bezdeki glikojen ve nötral müsinleri belirlemek için Periodic Acid-Shiff (PAS) boyama teknikleri uygulandı. Bulgular: Glandula uropygialis’in topografik olarak kuyruk tabanı üzerinde, dördüncü kuyruk omuru ile pygostil arasında bulunduğu gözlendi. Morfometrik parametreler açısından tavuk ve horozlar arasında ya da sağ ve sol loblar arasında istatistiki olarak anlamlı bir fark tespit edilmedi. Histolojik olarak, bezin parankimini oluşturan sekretorik tubüllerin, periferden merkeze doğru ışınsal dizilim gösterdiği, merkezi boşluğa açıldığı ve bağ doku bölmeleri ile birbirinden ayrıldığı belirlendi. Öneri: Aseel ırkı horoz ve tavuklarda glandula uropygialis’in histolojik ve anatomik özelliklerininin, diğer kanatlılarda bildirilen özelliklerle genel olarak benzerlik gösterdiği sonucuna varıldı.Öğe Effect of long term heat stress and dietary restriction on the expression of small heat shock protein (sHSP) genes in rat liver tissue(2016) Bozkaya, Faruk; Atli, Mehmet Osman; Guzeloglu, Aydın; Kayis, Seyit Ali; Kaya, Mehmet Salih; Aydilek, NurettinAmaç: Bu çalışmanın amacı uzun süreli sıcaklık stresi ve yem kısıtla-masının rat karaciğer dokusunda bazı küçük ısı şoku protein (sHSP) genlerinin mRNA düzeyindeki ekspresyonu düzeyleri üzerine etkisi-nin araştırılmasıdır. Gereç ve Yöntem: Bu amaçla on haftalık yaştaki toplam 24 Spra-gue-Dawley rat 4 gruba ayrıldı. Grup I ve Grup II'deki ratlar 22C'lik ortam sıcaklığında, Grup III ve Grup IV'teki ratlar ise 38C'lik ortam sıcaklığında tutuldu. Grup I ve III'teki ratlar ad libitum olarak beslen-di, Grup II ve IV'teki ratlara ise ad libitum grupların tükettiği yemin %60'ı kadar yem verildi. Uygulama 9 hafta sürdürüldükten sonra karaciğer doku örnekleri alınarak sıvı azot içerisinde donduruldu ve RNA izolasyonuna kadar muhafaza edildi. Doku örneklerinden total RNA izole edildikten sonra HspB1, HspB5, HspB6, Hsp10 ve Hsp11 genlerinin ekspresyon düzeyleri gerçek zamanlı nicel polimeraz zin-cir reaksiyonu (RT-qPCR) yöntemi ile incelendi.Bulgular: Sıcaklık stresi HspB2, HspB8 ve Hsp70 genlerinin ekspres-yonunu önemli ölçüde arttığı, HspB1, HspB5, HspB6, Hsp10 ve Hsp11 genlerinin ekspresyonunu ise etkilemediği belirlendi. Yem kısıtla-ması HspB6 geninin expresyonunu arttırırken HspB1, HspB2, HspB5, HspB8 HspB10, HspB11 ve Hsp70 genlerinin ekspresyonunu etkile-mediği gözlendi. Uygulamalar arasında interaksiyon gözlenmedi.Öneri: Çalışmanın sonuçları uzun süreli sıcaklık stresinin rat kara-ciğer dokusundaki sHSP genlerinin ekspresyonlarını değişik düzey-lerde etkilediğini, yem kısıtlamasının sHSP genlerinin sıcaklık stresi tarafından etkilenen ekspresyonlarını değştirmediğini göstermiştir.Öğe Effect of long term heat stress and dietary restriction on the expression of small heat shock protein (sHSP) genes in rat liver tissue(Selçuk Üniversitesi, 2016) Bozkaya, Faruk; Atli, Mehmet Osman; Kayis, Seyit Ali; Kaya, Mehmet Salih; Aydilek, NurettinAim: Investigation of the effects of dietary restriction on expression of certain small heat shock protein (sHSP) genes at mRNA level in liver tissue of rats reared under long-term heat stress. Material and Method: Sprague-Dawley rats (n=24) 10 weeks of age, were equally divided into four groups. Group I and II were kept at an ambient temperature of 22°C, while Groups III and IV were reared at 38°C. Groups I and III were fed ad libitum, while Groups II and IV were fed 60% of the diet consumed by their ad libitum counterparts. The treatment continued for 9 weeks. At the end of the treatment, liver tissue samples were taken. Total RNA was isolated and mRNA expression level of the HspB1, HspB2, HspB5, HspB6, HspB8, Hsp10, Hsp11 and HspA1A genes were assessed by Real-Time PCR analysis. Results: Heat stress significantly up regulated mRNA expressions of HspB2, HspB8 and Hsp70 genes, while it did not change mRNA expressions of HspB1, HspB5, HspB6, Hsp10 and Hsp11 genes. Dietary restriction (DR) did not significantly affect the expression of HspB1, HspB2, HspB8 HspB10, HspB11 and Hsp70, while it increased mRNA expression of HspB6 gene. No interaction between treatments was observed. Conclusion: The results suggested that long term heat stress differentially affected the sHSP genes studied and DR had no affect on the heat stress mediated changes in the expression of sHSP.Öğe Expression profiles of interferon-tau stimulated genes (isgs) in peripheral blood leucocytes (pbls) and milk cells in pregnant dairy cows(KAFKAS UNIV, VETERINER FAKULTESI DERGISI, 2014) Kose, Mehmet; Gorgulu, Murat; Kaya, Mehmet Salih; Aydilek, Nurettin; Bozkaya, Faruk; Bayril, Tahir; Kurar, ErcanIn previous reports, it was indicated that measurement of activity of Interferon-tau Stimulated Genes (ISGs) in Peripheral Blood Leucocytes (PBLs) may be used as an alternative early pregnancy detection method in dairy cows. However, there are no data showing the expression profiles of ISGs in other body fluids containing leucocytes such as milk. In the present study, it was hypothesized that leucocytes in milk samples may reflect the increases in expression profiles of ISGs as shown in PBLs. For this purpose, nine pregnant lactating Holstein cows were used. Insemination day was accepted as day zero (day 0). Blood and milk samples were collected on day 0 and 18 after insemination for cell isolation. Total RNA was extracted from isolated cells and converted to cDNA. Steady state levels of Interferon-tau Stimulated Gene 15 (ISG15), Myxovirus (influenza virus) resistance 1 (MX1) and 2 (MX2) mRNA transcripts were assayed by using real-time reverse transcriptase PCR. Relative Expression Software Tool (REST2009) was used for statistical analyses. There was no statistical significant difference for expression levels of ISG15, MX1 and MX2 mRNAs between days 0 and 18 in milk samples. However, when compared to day 0, levels of ISG15 and MX2 transcripts were increased 6.97 +/- 0.68 fold and 5.84 +/- 1.27 fold on day 18 in PBLs in pregnant cows, respectively (P<0.05). According to this result, it may be suggested that milk cells are not suitable measurement of expression profiles of ISGs to detect early pregnancy in lactating dairy cows.Öğe Farklı oranda aspir yağı (Chartamus tinctorius L.) ilavesinin japon bıldırcınlarında (Coturnix coturnix Japonica) glandula uropygialis üzerine etkisinin morfometrik, histometrik ve histomorfolojik olarak incelenmesi(Selçuk Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi, 2020) Demircioğlu, İsmail; Yılmaz, Bestami; Filikçi, Kürşat; Güngören, Gülşah; Bozkaya, FarukAmaç: Bu çalışmada, Japon bıldırcınlarının (Coturnix coturnix Japonica) rasyonlarına farklı oranlarda ilave edilen aspir yağının glandula uropygialis’in morfometrik, histometrik ve histomorfolojik özellikleri üzerine etkisinin araştırılması amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Çalışmada rasyonlarına farklı oranda aspir yağı ilavesi yapılan 40 adet günlük Japon bıldırcını kullanıldı. Bıldırcınlar her grupta 10 adet (5 dişi, 5 erkek) olacak şekilde dört gruba ayrıldı. Bıldırcınlar altı haftalık süre boyunca %21 ham protein içeren ve 3100 Kcal metabolik enerjiye sahip temel rasyon ile beslendi. Kontrol grubuna temel rasyon (%0 aspir yağı) verilirken diğer üç gruba farklı düzeyde (%0.1, %0.2 ve %0.3) aspir yağı ilave edildi. 42. gün sonunda kesimi yapılan bıldırcınların glandula uropygialis’leri diseke edilerek morfometrik ölçümleri yapmak için gövdeden ayrıldı. Daha sonra histolojik incelemeler ve histometrik ölçümler amacıyla rutin doku takibinin ardından Hematoksilen-Eozin ve Sudan Black ile boyandı. Bulgular: Elde edilen veriler incelendiğinde aspir yağının gruplar arasında; papilla uzunluğu, sol lob uzunluğu, bez ağırlığı, relatif bez ağırlığı, glikojen bölgesi kalınlığı (p<0.05) ve sağ lob uzunluğu (p<0.01) üzerine etkisinin önemli olduğu belirlendi. Cinsiyetler arasında ise papilla uzunluğu, yağ bölgesi bez duvar kalınlığı (p<0.05) ve canlı ağırlık (p<0.001) üzerine etkisinin önemli olduğu belirlendi. Öneri: Sonuç olarak, lipid metabolizması üzerine etkili olan aspir yağının japon bıldırcınlarında glandula uropygialis’in morfometrik parametreleri üzerine önemli etkilerini bulunmuştur. Fakat daha uzun süre beslenilmesi halinde, gruplar ve cinsiyetler üzerine daha etkili sonuçlar çıkabileceği düşünülmektedirÖğe Farklı oranda aspir yağı (Chartamus tinctorius L.) ilavesinin japon bıldırcınlarında (Coturnix coturnix Japonica) glandula uropygialis üzerine etkisinin morfometrik, histometrik ve histomorfolojik olarak incelenmesi(Selçuk Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi, 2020) Demircioğlu, İsmail; Yılmaz, Bestami; Filikçi, Kürşat; Güngören, Gülşah; Bozkaya, FarukAmaç: Bu çalışmada, Japon bıldırcınlarının (Coturnix coturnix Japonica) rasyonlarına farklı oranlarda ilave edilen aspir yağının glandula uropygialis’in morfometrik, histometrik ve histomorfolojik özellikleri üzerine etkisinin araştırılması amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Çalışmada rasyonlarına farklı oranda aspir yağı ilavesi yapılan 40 adet günlük Japon bıldırcını kullanıldı. Bıldırcınlar her grupta 10 adet (5 dişi, 5 erkek) olacak şekilde dört gruba ayrıldı. Bıldırcınlar altı haftalık süre boyunca %21 ham protein içeren ve 3100 Kcal metabolik enerjiye sahip temel rasyon ile beslendi. Kontrol grubuna temel rasyon (%0 aspir yağı) verilirken diğer üç gruba farklı düzeyde (%0.1, %0.2 ve %0.3) aspir yağı ilave edildi. 42. gün sonunda kesimi yapılan bıldırcınların glandula uropygialis’leri diseke edilerek morfometrik ölçümleri yapmak için gövdeden ayrıldı. Daha sonra histolojik incelemeler ve histometrik ölçümler amacıyla rutin doku takibinin ardından Hematoksilen-Eozin ve Sudan Black ile boyandı. Bulgular: Elde edilen veriler incelendiğinde aspir yağının gruplar arasında; papilla uzunluğu, sol lob uzunluğu, bez ağırlığı, relatif bez ağırlığı, glikojen bölgesi kalınlığı (p<0.05) ve sağ lob uzunluğu (p<0.01) üzerine etkisinin önemli olduğu belirlendi. Cinsiyetler arasında ise papilla uzunluğu, yağ bölgesi bez duvar kalınlığı (p<0.05) ve canlı ağırlık (p<0.001) üzerine etkisinin önemli olduğu belirlendi. Öneri: Sonuç olarak, lipid metabolizması üzerine etkili olan aspir yağının japon bıldırcınlarında glandula uropygialis’in morfometrik parametreleri üzerine önemli etkilerini bulunmuştur. Fakat daha uzun süre beslenilmesi halinde, gruplar ve cinsiyetler üzerine daha etkili sonuçlar çıkabileceği düşünülmektedirÖğe Linkage Disequilibrium Between MHC-Linked Microsatellite Loci in White Karaman, Awassi and Merinolandschaf Sheep Breeds(2005) Bozkaya, Faruk; Kurar, ErcanSunulan çalışmada, Akkaraman, İvesi ve Merinolandschaf koyun ırklarında Büyük Doku Uyuşum Komplexi (MHC) ile bileşik olan ve olmayan mikrosatellit lokusları açısından bileşiklik dengesizliği olup olmadığı araştırıldı. Toplam 108 karşılaştırmada normal ve toplulaştırılmış analiz sonucunda sırasıyla altı ve yedi tane lokus çifti arasında önemli bileşiklik dengesizliği tespit edildi (p 0,05). Normal ve toplulaştırılmış analiz sonucunda önemli sapmalardan sırasıyla yalnız ikisi ve üçünün MHC ile birleşik lokuslar arasında olduğu bulundu. Sonuç olarak araştırmaya konu olan populasyonlarm incelenen lokuslar açısından büyük oranda denge durumunda bulunduğu ve MHC ile birleşik lokuslar arasındaki bileşiklik dengesizliğinin seleksiyon yoluyla sürdürülmediği kanısına varıldı.Öğe Rating of putative housekeeping genes for quantitative gene expression analysis in cyclic and early pregnant equine endometrium(ELSEVIER SCIENCE BV, 2011) Kayis, Seyit A.; Atli, Mehmet O.; Kurar, Ercan; Bozkaya, Faruk; Semacan, Ahmet; Aslan, Selim; Guzeloglu, AydinThe aim was an evaluation of a set of housekeeping genes (HKGs) to be used in the normalization of gene expression in the equine endometrium. Glyceraldehyde-3-phosphate dehydrogenase (GAPDH), hypoxanthine ribosyl transferase 1 (HPRT1), ubiquitin B (UBB), tubulin alpha 1 (TUBA1), ribosomal protein L32 (RPL32), beta-2-microglobulin (B2M), 18S rRNA (18S), and 285 rRNA (28S) HKGs were evaluated using real-time PCR and were compared in different physiological stages of the endometrium. Endometrial biopsies were obtained from mares on day of ovulation (d0, n = 4), at late diestrus (LD, n = 4), after luteolyis (AL, n = 4) of the cycle and on days 14 (P14; n = 3), 18 (P18, n = 3) and 22 (P22; n = 3) of pregnancy. A model based on REML with support of descriptive statistics was proposed in accordance with experimental design and was further confirmed with principal component analysis (PCA). Results were compared with widely used software including geNorm, BestKeeper, and NormFinder. Results indicated that GAPDH was the most stable HKG and RPL32 was ranked as the second best. 18S and 285 were found to be the least stable. The proposed model, PCA, geNorm, and BestKeeper were in agreement in detecting the most stable and the least stable HKGs in the equine endometrium during the estrous cycle and early pregnancy. (C) 2011 Elsevier B.V. All rights reserved.