Yazar "Bozkurt, Durmuş Alperen" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Endodontik Enfeksiyonların Tedavisi İçin Antibiyotik Reçete Edilmesi: Türkiye'de Diş Hekimleri ve Diş Hekimliği Öğrencileri Arasındaki Anket Araştırması(Selçuk Üniversitesi, 2009) Bozkurt, Durmuş Alperen; Avuçalmaz, Büşra; Akman, MelekAmaç: Diş hekimliği öğrencilerinin ve diş hekimlerinin endodontik enfeksiyonlar için antibiyotik reçeteleme konusundaki görüşlerini değerlendirmek. Gereç ve Yöntemler: Çalışmamıza Necmettin Erbakan Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi dördüncü/beşinci sınıf öğrencileri ve mezun olmuş diş hekimleri Google Formlar ile katılmıştır. Çalışmaya 139 diş hekimi (G1), 74 beşinci sınıf (G2) ve 63 dördüncü sınıf (G3) öğrencileri katılmıştır. Anket, 26 niteliksel ve niceliksel sorudan oluşmuştur. İlk 13 soruda, mezuniyet yılı, mezun olduğu diş hekimliği fakültesi, her iş günü başına görülen hasta sayısı, endodontik acil hasta sayısı ve endodontik tedaviler için mevcut antibiyotik reçete yazma kılavuzları bilinci gibi genel bilgiler kaydedildi. Sonraki 9 soruda, katılımcılardan antibiyotik yazıp yazmadıklarını söylemelerinin istendiği bir dizi varsayımsal klinik senaryo içermektedir. Geri kalan 3 soruda hangi antibiyotiği tercih ettikleri dozları ve süresi hakkında sorular bulunmaktadır. Veriler, tanımlayıcı istatistikler ve anlamlılık düzeyi p=0.05 ki-kare testi kullanılarak analiz edilmiştir. Bulgular: Anket sorularının iletildiği 463 kişiden 276 kişi cevaplamıştır ve oranı %59.6’dır. Öğrencilerin mezun diş hekimlerinden istatistiksel olarak anlamlı derecede daha fazla rehber kılavuzların farkında olduğunu belirtmiştir (p=0.008). Akut apikal periodontitisli, sistemik tutulumu olmayan-lokalize fluktuan şişliği olan akut apikal apseli ya da uygun kök kanal tedavileri ile çözülemeyen kronik eksüdasyon varlığında diş hekimleri öğrencilere göre istatistiksel olarak anlamlı daha fazla antibiyotik tercih etmişlerdir (p<0.05). Sonuç: Diş hekimlerin klinik deneyim süresi arttıkça endodontik rehber kılavuzlara göre daha fazla antibiyotik tercih etmişlerdir. Eğitimin devamlılığı ve bilginin sürekli yenilenmesi ile endodontik acil tedavilerde gereksiz antibiyotik reçete edilmesi önlenebilir.Öğe Endodontik Tedavi Öncesi ve Sonrası Anksiyete Seviyesi ve Korku Analizi(Selçuk Üniversitesi, 2021) Akman, Melek; Ovalıoğlu, Zeynep; Bozkurt, Durmuş AlperenAmaç: Bu çalışmanın amacı endodontik tedavi öncesi ve sonrası anksiyete ve korku düzeylerini analiz etmektir. Gereç ve Yöntemler: Bu çalışma Necmettin Erbakan Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Endodonti Anabilim Dalı’na Kasım 2019’dan Şubat 2020’ye kadar gelen hastalar üzerinde yapıldı. Endodonti Anabilim Dalı’na başvuran yaşları 18-50 arasında değişen toplam 200 hasta çalışmaya dahil edildi. Yapılan çalışma iki grup anket içermektedir. Hastalardan endodontik tedavi öncesi ve sonrası birer anket doldurmaları istendi.Verilerin analizinde tanımlayıcı istatistikten ve Ki-kare testinden yararlanıldı. Bulgular: Kırk(%20) hasta orta derecede, 23(%11.5) hasta ciddi dereceli endişeli bulunmuştur. Sekiz (%7.7) kadın hasta, 1(%1) erkek hasta kök kanal tedavisi yapılırken eğelerin verdiği histen; 6(%6.3) erkek hasta, 3(%2.9) kadın hasta röntgen filminin ağıza yerleştirilmesinden;1(%1) erkek hasta, 4(%3.8) kadın hasta cihaz titreşiminden; 1(%1) erkek hasta, 6(%5.8) kadın hasta anestezi yapılmasından ciddi derecede endişe duyuyordu. Sonuç: Bu çalışma, kadın hastaların, kök kanal tedavisinden önce Corah Dental Anksiyete ölçeği ile yüksek ve ciddi derecede endişeli oldukları sonucuna varmıştır. Kök kanal tedavisinden sonra da kadın hastaların oldukça endişeli olduğu görüldü.Öğe Revo-S ve Lightspeed-LSX döner sistem eğelerinin aşırı eğimli kök kanallarındaki etkinliğinin araştırılması(Selçuk Üniversitesi, 2020) Bozkurt, Durmuş Alperen; Keçeci, Ayşe DiljinAmaç: Aşırı eğimli kök kanallarında iki farklı döner sistem eğeleri ile kök kanalı şekillendirme etkinliğini karşılaştırmak. Gereç ve Yöntemler: Otuz adet aşırı eğimli (38.96°±12.89° ) mandibular birinci molar dişler çalışmaya dâhil edildi. Eşit olarak iki gruba ayrılan dişlerin çalışma boyu ve kanal devamlılığı tespit edildi. Düşük hızlı testere yardımı ile dişlerin apikal, orta ve koronal seviyelerinden kesitler alındı. Şekillendirme sırasında mufla sisteminden faydalanıldı. Kesitlerden dijital görüntüler şekillendirme öncesi ve sonrasında stereo mikroskop (x40) ile alındı. Mufla sistemine sırasıyla yerleştirilmiş olan kesitlerde Revo-S ve Lightspeed-LSX eğeleri ile apikal genişlik 40 olacak şekilde genişletildi. Merkezde kalma oranı, şekillendirilmiş alan, şekillendirilmemiş alan ve transportasyon dijital görüntülerin öncesi ve sonrasında üst üste monte edilerek ölçüldü. Bağımsız t testi, One-way ANOVA ve post-hoc Tukey testi uygulanmıştır (P<0.05). Bulgular: Lightspeed-LSX ile şekillendirilme sonrası, apikalde merkezde kalma oranı Revo-S’e göre istatistiksel olarak anlamlı derecede daha azdır (P<0.05). Ayrıca apikalde Revo-S (0.26 mm2 ) Lightspeed-LSX (0.15 mm2 )’e göre dentin alanı kaldırması daha fazla olmuştur (P<0.05). Şekillendirilmemiş alan Revo-S için tüm bölgelerde istatistiksel olarak anlamlı derecede daha fazladır (P<0.05). Sonuç: Lightspeed LSX’ in Revo-S’ e göre daha merkezi kök kanalı şekillendirmesi yaptığı görülmüştür.Öğe Üç kanallı ve fraktür hattına sahip üst birinci küçük azı dişin retreatment tedavisi: Olgu sunumu(Selçuk Üniversitesi, 2015) Bozkurt, Durmuş Alperen; Aydınbelge, Hale ArıBu vaka raporu ekstra bir kanal ve meziodistal fraktür hattına sahip üst birinci küçük azı dişinin başarılı bir kök kanal tedavisi yenilemesini sunmaktadır. Üst birinci küçük azı dişe kök kanal tedavisi yaptırmış olan 59 yaşında bayan hasta kliniğimize bu bölgesinden rahatsız olması ve ağız içi fistül nedeniyle başvurmuştur. Radyografik muayenesinde tespit ve tedavi edilememiş bir başka kök kanalından şüphelenilmiştir. Bu nedenle önceki kök kanal dolgusu söküldü (1 distobukkal kanal ve 1 palatinal kanal) ardından 2 bukkal ve 1 palatinal olmak üzere 3 kanala kök kanal dolgusu yapıldı. Tedavi sırasında kavitede meziodistal yönde seyreden fraktür hattı tespit edildi. Kanal dolgusu sonrasında kaviteye direk rezin restorasyon uygulandı. Devam eden takiplerde fistülün iyileştiği ve hastanın ağrılarının geçtiği görüldü. Hastanın 2 yıllık takibinde radyografik ve klinik açıdan asemptomatik olduğu izlendi. Başarılı bir endodontik tedavi için klinisyen kök kanalı morfolojik değişikliklerin farkında olmalıdır. Başarısız kök kanal tedavilerinde en önemli etkenlerden birisi fark edilemeyen ve tedavi edilemeyen ekstra kanallardır. Farklı açıdan alınan radyograflarla dişlerin kök yapılarının, sayılarının fark edilmesi ve fraktür hattının teşhis edilmesi tedavinin başarısı açısından önemlidir.
