Yazar "Demir, Muhammed Furkan" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 1 / 1
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe 2005-2021 yılları arasında yargıtayda karara bağlanan tıbbi uygulama hatası dava dosyalarında bilirkişi raporlarının içeriklerinin ve kararlara etkisinin adli tıbbi açıdan değerlendirilmesi(Selçuk Üniversitesi, Tıp Fakültesi, 2024) Demir, Muhammed Furkan; Doğan, Kamil HakanTüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de gün geçtikçe tıbbi uygulama hatası iddiası ile açılan dava sayılarında artış olduğu görülmektedir. Tıbbi uygulama hatası iddialarının değerlendirilmesi teknik bilgi ve uzmanlık gerektirdiğinden; bu tür uyuşmazlıklarda tıbbi bilirkişiler, hakimlerin en önemli yardımcılarından biridir. Tıbbi malpraktis iddiasıyla açılan davalarda hakkaniyete uygun karar verilebilmesi ve yargılama süreçlerinin uzamaması için tıbbi bilirkişiler tarafından düzenlenen bilirkişi raporlarının bazı niteliklere haiz olması gerekmektedir. Bu çalışmada bilirkişi raporlarının içeriklerinin Yargıtayda ve ilk derece mahkemelerde verilen kararlara etkileri ve hükme elverişsiz bulunan bilirkişi raporlarının yetersiz bulunma nedenleri incelenerek; bilirkişi raporları hazırlanırken dikkat edilmesi gereken hususların ortaya konulması amaçlanmıştır. Çalışmamızda tıbbi uygulama hatası iddiasıyla açılan ve Yargıtayda 2005 ile 2021 yılları arasında karara bağlanan 846 karar incelenmiştir. Davaların büyük bir kısmının hukuk mahkemelerinde (%65) açılmış olduğu ve davaya konu tıbbi müdahaleyi uygulayan sağlık çalışanının en çok hekim (%85,1) olduğu tespit edilmiştir. 615 dosyada ilk derece mahkeme kararlarının bilirkişi raporları ile uyumlu olduğu görülmüştür. Yargıtayın 684 dosyada bozma kararı verdiği, en çok bozma nedeninin ise hüküm kurmaya elverişsiz eksik bilirkişi raporu (%34,4) olduğu izlenmiştir. Yargıtayın vermiş olduğu bozma kararlarının onama kararlarından ciddi oranda fazla olması ve bozma nedenlerinin başında hükme elverişsiz bilirkişi raporları olması bir kez daha tıbbi bilirkişi raporlarının niteliklerinin önemini gözler önüne sermiştir. Aynı zamanda Yargıtayca verilen kararlar detaylı incelendiğinde; bilirkişi raporlarının içeriklerinin verilen kararlara doğrudan etkisi olduğu izlenmiştir. Bu sebeple tıbbi bilirkişinin rapor düzenlerken; davaya konu tıbbi uygulamanın gerekli olup olmadığı, güncel tıp bilgilerine uygun olup olmadığı, eğer istenmeyen bir durum meydana gelmiş ise komplikasyon yönetiminin uygun olup olmadığı, tıbbi uygulamaya yönelik hastanın yeterli aydınlatılıp aydınlatılmadığı ve rızasının alınıp alınmadığı, tıbbi uygulama öncesinde ve sonrasında gelişebilecek istenmeyen durumlara yönelik gerekli tedbirlerin alınıp alınmadığı hususlarını açıklığa kavuşturması hükme elverişsiz bulunmasının ve buna bağlı olarak yargılama süreçlerinin uzamasının önüne geçeceği kanaatine varılmıştır.