Yazar "Dik, Irmak" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 18 / 18
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Barınak köpeklerinde canine coronavirus varlığının belirlenmesi(Selçuk Ünivesitesi Veterinerlik Fakültesi, 2015) Kale, Mehmet; Avcı, Oğuzhan; Yavru, Sibel; Dik, IrmakAmaç: Canine Coronavirus (CCV) köpeklerde viral gastroenteritise neden olan etkenlerden birisidir. Dünya genelinde köpeklerde bulunabilir ve yüksek bulaşıcı sindirim sistemi hastalığı ile sonuçlanabilir. Bu çalışma ishal görülen köpeklerde CCV’nin varlığının değerlendirilmesi amacı ile yapıldı. Gereç ve Yöntem: CCV antijenleri ve buna karşı gelişen antikor varlığını araştırmak için klinik olarak diyare görülen toplam 121 adet barınak köpeğine (1 hafta - 8 aylık) ait kan serumu ve dışkı örnekleri toplandı. Köpekler CCV enfeksiyonuna karşı aşılama yapılmayan hastalardı. Serum örnekleri CCV’ye karşı gelişen spesifik antikor varlığı yönünden ticari olarak temin edilen indirekt Enzyme Linked Immunosorbent Assay (ELISA) ile analiz edildi. Dışkı örnekleri CCV antijenleri yönünden rapid test kitleri ile test edildi. Bulgular: Örneklerden 91 adet (%75.20) kan serumu CCV’ye karşı gelişen antikor varlığı yönünden seropozitif ve dışkı örneklerinin 18 adedinde (%14.87) CCV antijenleri belirlendi. Öneri: CCV’nin barınak köpek enteritlerinde önemli rol alabileceği ifade edilebilirÖğe Canine parvovirus enfeksiyonlarının teşhisinde PCR, elısa ve hızlı testin karşılaştırılması(Selçuk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2017) Dik, Irmak; Şimşek, AtillaTüm dünyada yer alan köpek popülasyonlarında yüksek mortaliteye sahip, bulaşma olasılığı oldukça fazla olan canine parvovirus tip 2 (CPV-2) enfeksiyonlarının kısa bir süre içinde, çabuk ve güvenilir bir biçimde teşhis edilebilmeleri önemli bir unsurdur. Bu araştırma ile klinik olarak gastroenteritis semptomları gösteren köpeklerde CPV-2 enfeksiyonlarının teşhisi için kullanılan polymerase chain reaction (PCR), enzyme linked immunosorbent assay (ELISA) ve hızlı test yöntemlerinin duyarlılıklarının ve güvenilirliklerinin değerlendirilmesi hedeflenmiştir. Araştırmada CPV-2'ye karşı hiç aşılama yapılmamış, 0-12 aylık, farklı cinsiyet ve ırkta, ishal belirtilerine sahip toplam 100 adet köpekten dışkı örnekleri alındı. Hayvanlardan elde edilen örnekler ticari ELISA ve hızlı test kiti ile protokollerine uygun olarak incelendi. Buna ilaveten her bir dışkı örneği CPV-2ab'nin VP-2 proteinini kodlayan gene spesifik primerler kullanılarak PCR testine tabi tutuldu. PCR testi ile 66 adet (%66), hızlı test ile 24 adet (%24), ELISA ile 16 adet (%16) örnekte CPV-2 yönünden pozitiflik belirlendi. Daha sonra, kullanılan testlerin duyarlılıkları (sensitivite) ve özgüllükleri (spesifite) hesaplandı. PCR yöntemi ile karşılaştırıldığı zaman hızlı testin duyarlılığı %36,36, ELISA'nın ise %24,24; her iki testin özgüllükleri ise %100 olarak tespit edildi. Bu üç testin sonuçları değerlendirildiğinde aralarında istatistiksel olarak önemli bir fark bulundu (p<0.05). Bununla beraber yaş ve cinsiyetin hastalık üzerine önemli bir etkiye sahip olmadığı görüldü (p>0.05). Sonuç olarak CPV-2'nin teşhisinde ELISA ve hızlı testin duyarlılıklarının oldukça düşük seviyede olduğu saptandı. Bu nedenle ishalli köpeklerden elde edilen dışkılarda CPV-2'nin kesin teşhisinin yapılabilmesi için özellikle diğer teşhis yöntemleri ile negatif olarak belirlenen sonuçların PCR gibi moleküler temele dayalı yöntemlerle mutlaka doğrulanması gereklidir.Öğe Comparison of different diagnostic methods in detection of canine parvovirus infection(Selçuk Üniversitesi, 2021) Dik, Irmak; Şimşek, AtillaAim: The study is to compare sensitivity and specificity rates of the enzyme-linked immunosorbent assay (ELISA), immunochromatographic assay (IC) and polymerase chain reaction (PCR) tests which are widely used to diagnose CPV-2 infections of dogs with severe gastroenteritis symptoms. Materials and Methods: The stool samples were collected from 100 unvaccinated dogs with gastroenteritis symptoms. They were analyzed by ELISA and IC test kits for CPV-2. Also, the samples were investigated by PCR assay using the CPV-2 primer set amplify partial of VP2 gene to determine sensitivity and specificity of the tests. Results: The sensitivity of IC was 36,6% and of ELISA was 24,2% compared to the PCR test. Also, both tests had 100% specificity. The IC test, and ELISA results were determined statistically different according to PCR (p <0.05). Conclusion: The ELISA and IC assays had low sensitivity. Therefore, the tests can give false negative results in puppies with gastroenteritis symptoms and this situation can increase the spread of the disease. In conclusion, the negative determined samples by IC and ELISA methods should be verified by PCR and detailed studies should be carried out to increase the sensitivity of these tests.Öğe Comparison of different diagnostic methods in detection of canine parvovirus infection(Selçuk Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi, 2021) Dik, Irmak; Şimşek, AtillaAmaç: Bu araştırma ile klinik olarak gastroenterit semptomları gösteren köpeklerde CPV-2 enfeksiyonlarının teşhisi için kullanılan Enzyme Linked İmmunosorbent Assay (ELISA) ve Immunochromatographic (IC) testlerinin Polymerase Chain Reaction (PCR) yöntemi ile karşılaştırılarak sensitivite ve spesifitelerinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Araştırmada CPV-2’ye karşı aşılanmamış, 0-12 aylık gastroenterit semptomları gösteren 100 adet köpekten dışkı örnekleri toplandı. Daha sonra ELISA ve hızlı test kitleri ile CPV-2 teşhisi yapıldı. Testlerin sensivite ve spesifitelerinin belirlenmesi için örnekler CPV-2’nin VP-2 proteinine özgü primerler kullanılarak PCR testine tabi tutuldu. Testlerin sensitivite ve spesifiteleri hesaplandı. Bulgular: IC testin sensitivitesi %36,6, ELISA’nın ise %24,24; her iki testin spesifiteleri ise %100 olarak tespit edildi. Ayrıca IC test sonuçları ve ELISA sonuçları, PCR sonuçlarına göre istatistiksel olarak farklı olduğu belirlendi (p<0,05). Öneri: CPV-2’nin teşhisinde ELISA ve IC testin sensitivitelerinin oldukça düşük seviyede belirlenmesi gastroenterit semptomları bulunan köpeklerde CPV-2 yönünden yanlış negatif sonuçlar nedeniyle hastalığın yayılımı hızlanmaktadır IC ve ELISA yöntemleri ile negatif olarak belirlenen örneklerin PCR ile doğrulanması gerektiği ya da bu testlerin sensivitelerinin artırılması için gerekli çalışmaların yapılması önerilmektedir.Öğe Comparison of reverse-transcriptase polymerase chain reaction (RT-PCR) and rapid test for the detection of bovine rotavirus and bovine coronavirus in anatolian water buffaloes(Selçuk Üniversitesi Veteriner Fakültesi, 2020) Bulut, Oya; Uyunmaz Saklı, Gülşah; Hasöksüz, Mustafa; Dik, Irmak; Hadimli, Hasan Hüseyin; Hitit, MustafaAmaç: Coronaviruslar ve Rotaviruslar, Türkiye’de ve Dünya’da hayvan ve insan sağlığını tehdit eden önemli virolojik etkenlerdir. Sığırlarda görülen Bovine Rotavirus (BRV) ve Bovine Coronavirus (BCoV) önemli ekonomik kayıplara yol açmaktadır. Bu çalışmada sığırlar ile aynı çiftlikte bulunan Anadolu mandalarında BRV ve BCoV varlığının teşhis edilmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla iki virusun varlığı Revers Transkriptaz Polimeraz Zincir Reaksiyonu (RT-PCR) ve BRV-BCoV hızlı testi ile tespit edildi. Bu iki testin sensitivite ve spesifite oranları karşılaştırıldı. Gereç ve Yöntem: Bu çalışmada Afyonkarahisar bölgesindeki sığır çiftliklerinde bulunan 230 adet Anadolu mandası klinik olarak değerlendirildi. Yirmi yedi adet klinik belirti (zayıflık, dehidrasyon, kusma, sulu kıvam ve sarı renkli dışkı) gösteren mandadan gaita numuneleri toplandı. Gaita numuneleri BRV ve BCoV yönünden Hızlı test ve RT-PCR ile değerlendirildi. Belirtilen analizler, kullanılan ticari kitlerin prosedürüne uygun olarak gerçekleştirildi. Bulgular: RT-PCR sonucunda %22.2 (27/6) BRV ve % 3.7 (27/1) oranında BCoV pozitiflik tespit edilirken, Rota-Corona Hızlı testle tüm numuneler negatif belirlendi. Her iki etken için rapid testin RT-PCR ile karşılaştırıldığında sensitivite ve spesifitesi sırayla %0 ve %100 olarak belirlendi. Ayrıca analiz edilen örneklerde istatistiki olarak BRV pozitiflik oranı, BCoV’a göre daha önemli bulundu (p<0,05). Öneri: Sonuç olarak rapid test sensitivitesinin düşük çıkması, enterik enfeksiyonların seyri boyunca saçılan virus miktarındaki değişikliğe bağlı olabilir.Öğe Corynebacterium cutis Lysate Treatment Can Increase the Efficacies of PPR Vaccine(MARY ANN LIEBERT, INC, 2016) Dik, Burak; Dik, Irmak; Bahcivan, Emre; Avci, OguzhanThis study aimed to evaluate the effects of Peste des petits ruminants (PPR) vaccine on cytokine and antibody levels in sheep when administered alone or in combination with Corynebacterium cutis lysate (CCL). The PPR vaccine group received a single subcutaneous axillary injection of the PPR vaccine (1mL containing tissue culture infectious dose (TCID)(50) attenuated live PPRV, n=6) and the combination treatment (1mL CCL and 1mL PPR vaccine, n=6) groups received a single subcutaneous axillary injection of both CCL and PPR vaccine. Blood samples were collected from sheep before the treatment and at different points after treatment (1, 3, 7, 14, 21, and 28 days). Plasma and serum samples were evaluated for antibody percentage, levels of cytokines IL-6, IL-10, IFN-, IL-4, IL-12, and IL-18, oxidative stress marker Thiobarbituric acid reactive substances, and hematological and biochemical parameters. Maximum protective antibody levels reach 3-4 weeks after vaccine administration. The combination treatment resulted in significant changes in IFN-, IL-4, IL-12, and IL-18 cytokine levels. These changes were not evident when only the PPR vaccine was administered and antibody percentage against PPRV was short term in PPR vaccine group. In conclusion, combined usage of the PPR vaccine with CCL resulted in a heightened cytokine response, leading to improved antibody level against PPR virus. Repeated CCL treatments can lead to earlier vaccine potency, provide protective efficacy for a longer time, and increase passive immunity.Öğe Determination of lipid peroxidation biomarkers in vero cell line inoculated with bovine ephemeral fever virus(2014) Avcı, Oğuzhan; Yavru, Sibel; Dik, IrmakAmaç: Bu çalışma Bovine Ephemeral Fever Virus (BEFV, Genbank No: GQ229452.1) inokule edilen Vero hücre kültürlerinde lipid peroksidasyon biomarkırlarını belirlemek amacı ile yapıldı. Gereç ve Yöntem: BEFV inoküle edildikten sonra 4'er saat ara ile 5 gün boyunca hücre süpernatantları toplandı. Hücre süpernatantlarındaki süperoksid dismütaz (SOD), katalaz (CAT), glutasyon peroksidaz (GPX) enzimleri, glutasyon (GSH) ve malondialdehit (MDA) miktarı ticari olarak temin edilen ELISA kitleri ile ölçüldü. Bunun yanında ayrıca BEFV'nin meydana getirdiği sitopatojenik etki (CPE) invert mikroskop yardımı ile periyodik olarak değerlendirildi. Bulgular: Araştırmada BEFV'nin CPE'si inokulasyonu takiben 72. saatte elde edildi. Maksimum SOD miktarı 56. saatte tespit edilirken, CAT ve GPX minimum seviyeleri ise sırasıyla 8. ve 104. saat olarak belirlendi. GSH miktarı sırasıyla 30., 60., 84. ve 120. saatlerde maksimum; 44., 92. ve 112. saatlerde minimum seviyede ölçüldü. MDA miktarında ilk 8 saatte ani düşüş meydana geldiği belirlendi. CAT, MDA ve SOD düzeylerinin BEFV'in neden olduğu CPE oluşumundan önce azaldığı tespit edildi. Öneri: Lipid peroksidasyon biyomarkırlarının BEFV'nin patogenezinde yararlı olabileceği öngörülmektedir. BEFV enfeksiyonunda oluşacak oksidatif hasarın azaltılması ile ilgili çalışmaların planlanmasında yardımcı olabilir.Öğe Determination of lipid peroxidation biomarkers in Vero cell line inoculated with Bovine Ephemeral Fever Virus(Selçuk Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi, 2014) Avci, Oğuzhan; Yavru, Sibel; Dik, IrmakAmaç: Bu çalışma Bovine Ephemeral Fever Virus (BEFV, Genbank No: GQ229452.1) inokule edilen Vero hücre kültürlerinde lipid peroksidasyon biomarkırlarını belirlemek amacı ile yapıldı. Gereç ve Yöntem: BEFV inoküle edildikten sonra 4’er saat ara ile 5 gün boyunca hücre süpernatantları toplandı. Hücre süpernatantlarındaki süperoksid dismütaz (SOD), katalaz (CAT), glutasyon peroksidaz (GPX) enzimleri, glutasyon (GSH) ve malondialdehit (MDA) miktarı ticari olarak temin edilen ELISA kitleri ile ölçüldü. Bunun yanında ayrıca BEFV’nin meydana getirdiği sitopatojenik etki (CPE) invert mikroskop yardımı ile periyodik olarak değerlendirildi. Bulgular: Araştırmada BEFV’nin CPE’si inokulasyonu takiben 72. saatte elde edildi. Maksimum SOD miktarı 56. saatte tespit edilirken, CAT ve GPX minimum seviyeleri ise sırasıyla 8. ve 104. saat olarak belirlendi. GSH miktarı sırasıyla 30., 60., 84. ve 120. saatlerde maksimum; 44., 92. ve 112. saatlerde minimum seviyede ölçüldü. MDA miktarında ilk 8 saatte ani düşüş meydana geldiği belirlendi. CAT, MDA ve SOD düzeylerinin BEFV’in neden olduğu CPE oluşumundan önce azaldığı tespit edildi. Öneri: Lipid peroksidasyon biyomarkırlarının BEFV'nin patogenezinde yararlı olabileceği öngörülmektedir. BEFV enfeksiyonunda oluşacak oksidatif hasarın azaltılması ile ilgili çalışmaların planlanmasında yardımcı olabilir.Öğe Effect of Different Storage Temperatures on the Stability of Bovine Viral Diarrhea Virus RNA in Blood Samples(UNIV AGRICULTURE, FAC VETERINARY SCIENCE, 2015) Avci, Oguzhan; Bulut, Oya; Yapici, Orhan; Simsek, Atilla; Yavru, Sibel; Dik, Irmak; Atli, KamilThe present study was conducted to determine stability of Bovine viral diarrhea virus (BVDV) RNA stored at different temperatures. A total of 6 blood samples obtained from a private cattle farm, which were found to be antigen positive (Ag+) by direct ELISA method, were used in this study. BVDV Ag+ samples were stored separately at 4, 21 and 37 degrees C for 1 month. The samples were analyzed on the 0, 1(st), 2(nd), 3(rd) and 4(th) weeks by ELISA for the presence of BVDV Ag and by RT-PCR for the presence of BVDV RNA. Stability of BVDV RNA was calculated using maximum concentration (C-max) and area under the curve (AUC) as kinetic parameters of each sample. All of the samples were found positive both by ELISA and RT-PCR on each week. Cmax values of BVDV RNA for the storage temperatures of 4, 21 and 37 degrees C were 356, 346 and 338 ng/mu L respectively, and AUC(0 -> 4) values for the same temperatures were 1151, 1106 and 1077 week. ng/mu L respectively. It was determined that storage at different temperatures for one month does not statistically influence the kinetic parameters of BVDV RNA (P>0.05). In conclusion, it can be expressed that storage of BVDV RNA at 4, 21 and 37 degrees C for one month has no effect on the stability of BVDV RNA. (C) 2015 PVJ. All rights reservedÖğe Effects of inactive parapoxvirus ovis on cytokine levels in rats(JAPAN SOC VET SCI, 2016) Avci, Oguzhan; Bulut, Oya; Dik, IrmakThe aim of this study is to determine the effects of iPPOV on pro-inflammatory and anti-inflammatory cytokine levels in rats. iPPOV (1 ml/rat) was administered intraperitoneal route to 49 rats, except for 7 rats (Control, 0 group). Serum samples were collected from 7 rats at 1st, 2nd, 4th, 8th, 12th, 16th and 24th hr after treatments. Levels of TNF-alpha, IL-6, IL-12 and IL-10 were determined using ELISA. Administration of iPPOV stimulated TNF-alpha (16th and 24th hr) and IL-6 (12th, 16th and 24th hr) synthesis and caused fluctuations in IL-10 and IL-12 concentrations. In conclusion, increased cytokine levels could be attributed to immunomodulatory activity of iPPOV, however, detailed studies are required to fully understand effects of iPPOV on immune system.Öğe Evaluation of the Performance of Diagnostic Methods of Canine Parvovirus-2 and Canine Enteric Coronavirus Infections Under Different Storage Conditions and Determination of Molecular Characterization(Selçuk Üniversitesi, 2023 Aralık) Dik, Irmak; Aslım, Hatice Pelin; Bulut, OyaAmaç: Bu araştırma, köpeklerde CPV ve CCoV enfeksiyonlarını hızlı kit ve PCR ile karşılaştırmalı olarak tespit etmek ve Konya bölgesindeki bu enfeksiyonların moleküler karakterizasyonunu belirlemek amacıyla gerçekleştirilmiştir. Ayrıca, enfeksiyon tanısı için taze veya dondurulmuş-çözülmüş dışkı sonrası tanı testlerinin duyarlılık ve özgüllük oranlarının belirlenmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Dışkı örnekleri, barınakta ishal semptomları gösteren, aşılanmamış, 0-12 aylık 50 köpekten toplandı. Örnekler CPV ve CCoV yönünden hızlı test ve PCR testi ile incelendi. Örnekler dondurma-çözdürme işleminden sonra tekrar aynı testler ile kontrol edildi. Bulgular: CPV, hızlı test ve PCR ile sırasıyla 2 ve 29 taze dışkı örneğinde, CCoV ise 14 ve 28 örnekte pozitif olarak teşhis edilmiştir. Dondurma-çözme prosedüründen sonra CPV pozitif örneklerde değişiklik olmazken, CCoV 10 örnekte ve 28 örnekte hızlı test ve PCR ile pozitif olarak teşhis edilmiştir. CPV tanısında herhangi bir farklılık olmamasına rağmen, CCoV tanısında hızlı testin duyarlılığı dondurma-çözdürme prosedüründen sonra azalmıştır. Ayrıca CPV pozitif örneklerde sadece CPV-2b tipi tespit edilirken, CCoV pozitif örneklerde moleküler olarak hem GI hem de GII alt tipleri tespit edilmiştir. Sonuç olarak, hızlı testlerin CPV ve CCoV enfeksiyonlarının doğru teşhisi için duyarlı olmadığı görülmüştür. Öneri: Virolojik enfeksiyonların doğru teşhisi için moleküler tanı yöntemlerinin seçilmesinin ve taze numunelerin kullanılmasının önemi vurgulanabilirÖğe Herpes Simplex Virus tip 1 inokule edilen Vero hücre kültüründe antioksidan enzim aktiviteleri(Selçuk Ünivesitesi Veterinerlik Fakültesi, 2015) Yavru, Sibel; Avcı, Oğuzhan; Dik, Irmak; Atlı, KamilAmaç: Bu çalışma Herpes Simplex Virus tip 1 (HSV-1) inokule edilen Vero hücre kültürlerinde antioksidan kapasite/ oksidatif stres biomarkırlarını belirlemek amacı ile yapıldı. Gereç ve Yöntem: Vero hücre kültürüne HSV-1 inokule edilerek 21 saat boyunca (1. saate kadar 15 dk’da bir, 6. saate kadar saatte bir, 6-10. saat arası 30 dk’da bir, 10-21. saat arası saatte bir olmak üzere) hücre süpernatantları toplandı. Hücre süpernatantlarındaki süperoksit dismütaz (SOD), katalaz (CAT), glutasyon peroksidaz (GPX) enzimleri, glutasyon (GSH) ve malondialdehit (MDA) miktarı ticari ELISA kitleri ile ölçüldü. HSV-1’in meydana getirdiği sitopatojenik etki (CPE) ise invert mikroskop yardımı ile periyodik olarak değerlendirildi. Bulgular: Araştırmada HSV-1 inokulasyonunu takiben 6. saatte CPE gözlendi. SOD’un en yüksek ve en düşük düzeyi sırasıyla 17. ve 1. saatte belirlenirken, 18. saatte CAT ve 7. saatte GPX seviyeleri en düşük düzeyde tespit edildi. GSH miktarı ilk 30 dk içinde minimum seviyeye ulaştıktan sonra 10. saatte miktarında artış meydana geldi. MDA miktarında 3. saatte ani yükseliş olurken 18. saatte maksimum seviyeye ulaştığı belirlendi. Oksidatif stresin önemli belirteçleri olan SOD ve GSH düzeylerinin HSV-1’in neden olduğu CPE oluşumundan önce azaldığı tespit edildi. Öneri: Lipid peroksidasyonunun HSV-1’in patogenezinde rol alabileceği ve HSV-1 enfeksiyonu tedavisinde antioksidan uygulamalarının faydalı olabileceği ifade edilebilir.Öğe Investigation of the effıciency of pomegranate (punica granatum l.) Peel extract on herpes simplex virus-1(Selçuk Üniversitesi, 2022) Dik, Irmak; Aslım, Hatice PelinAim: This study, it was aimed to determine the antiviral activity of pomegranate peel (Punica granatum L.) extract on HSV-1 in vitro. Materials and Methods: Before evaluating the antiviral efficacy, the cytotoxic activity of different concentrations of pomegranate peel extract diluted with distilled water in Vero cell culture was determined. It was determined that this cell culture did not cause cytotoxicity at concentrations lower than 0.87 mg/ mL. Antiviral efficacy was determined by cytopathogenic effect (CPE) after the MTT test and microscopic analysis. Results: It was determined that pomegranate peel extract had significant antiviral activity against HSV-1 at concentrations between 0.87 mg/mL and 0.87x2-5mg/mL. This effect may have been achieved by preventing the virus from entering the cell. Conclusion: It was thought that pomegranate peel extract has antiviral activity against HSV-1 in vitro, and in line with the results obtained, in vivo trials are needed to determine the antiviral activity of Punica granatum L. extract in more detail. In addition, a precise determination of the effectiveness of Punica granatum L. Extract against Herpes viruses and other viruses will contribute to antiviral drug trials in the future.Öğe Köpeklerde Canine Parainfluenza Virus Tip 2’nin immunfloresan ile araştırılması(Selçuk Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi, 2013) Avcı, Oğuzhan; Bulut, Oya; Yapıcı, Orhan; Şimşek, Atilla; Yavru, Sibel; Dik, Irmak; Atlı, Kamil; Hasırcıoğlu, Sibel; Kale, MehmetAmaç: Köpeklerde Canine Parainfluenza Virus Tip 2 (CPIV2)’nin varlığının immunfloresan (IF) ile araştırılması amaçlandı. Gereç ve Yöntem: Klinik olarak solunum sistemi belirtileri gösteren 61 adet köpekten nazal ve konjuktival svap örnekleri alındı. Svaplar (toplam 132 adet) Madin-Darby Canine Kidney (MDCK) devamlı hücre kültürlerinde 3 kez pasajlandı. Son pasajdan elde edilen hücre kültürü süpernatantları CPIV-2 antijen varlığı yönünden IF ile incelendi. Bulgular: Svap örnekleri MDCK hücre kültürlerine inokule edildikten sonra 3 kez pasajlandı, ancak herhangi bir CPE tespit edilmedi. Tüm örneklerin hücre kültürü üst sıvıları IF ile incelendi, ancak herhangi bir pozitif sonuç belirlenmedi. Öneri: Örneklerin tümü CPIV-2 yönünden negatif tespit edilmiş olmasına rağmen; klinik olarak solunum sistemi bulguları gösteren köpeklerin CPIV’nin yanı sıra solunum yolu enfeksiyonuna sebep olan diğer viral etkenler bakımından da araştırılması gerektiği kanısına varıldı.Öğe The Serological and Virological Investigation of Canine Adenovirus Infection on the Dogs(HINDAWI LTD, 2013) Bulut, Oya; Yapici, Orhan; Avci, Oguzhan; Simsek, Atilla; Atli, Kamil; Dik, Irmak; Yavru, SibelTwo types of Canine Adenovirus (CAVs), Canine Adenovirus type 1 (CAV-1), the virus which causes infectious canine hepatitis, and Canine Adenovirus type 2 (CAV-2), which causes canine infectious laryngotracheitis, have been found in dogs. In this study, blood samples taken from111 dogs, which were admitted to the Internal Medicine Clinic of Selcuk University, Faculty of Veterinary Medicine, with clinical symptoms. Seventy-seven dogs were sampled from Isparta and Burdur dog shelters by random sampling, regardless of the clinical findings. Dogs showed a systemic disease, characterized by fever, diarrhea, vomiting, oculonasal discharge, conjunctivitis, severe moist cough, signs of pulmonary disease and dehydration. Two dogs had corneal opacity and photophobia. In serological studies, 188 serum samples were investigated on the presence of CAV antibodies by ELISA. Total 103 (103/188-54.7%) blood samples were detected to be positive for CAV antibodies by ELISA. However, 85 (85/188-45.2%) blood samples were negative. Blood leukocyte samples from dogs were processed and inoculated onto confluent monolayers of MDCK cells using standard virological techniques. After third passage, cells were examined by direct immunoflourescence test for virus isolation. But positive result was not detected. In conclusion, this study clearly demonstrates the high prevalence of CAV infection in dogs.Öğe Sütçü İneklerin Kan ve Süt Serumlarında Bovine Leukosis Virus Enfeksiyonunun ELISA ile Araştırılması(2013) Avcı, Oğuzhan; Bulut, Oya; Yapıcı, Orhan; Atlı, Kamil; Dik, IrmakBu çalışma kan ve süt serumlarında Bovine Leukosis Virus (BLV)'a karşı gelişen antikorların tespit edilmesi ve kan serumu yerine süt serumu örneklerinin kullanılıp kullanılamayacağının belirlenmesi amacıyla yapıldı. Mart-Eylül 2010 tarihleri arasında Isparta'nın ilçelerindeki (Keçiborlu, Gönen, Şarkikaraağaç, Aksu, Yalvaç, Sütçüler, Atağbey, Eğirdir) özel işletmelerde bulunan klinik olarak sağlıklı görünümde BLV'ye karşı aşılanmamış 428 baş Holştayn ırkı (yaşları 2 ile 9 arasında) sağmal inekten serolojik incelemeler amacıyla kan ve süt örnekleri alındı. Aynı hayvanlardan elde edilen kan ve süt örnekleri BLV'ye spesifik antikor varlığını tespit etmek amacıyla indirekt Enzyme Linked Immunosorbent Assay (ELISA) ile incelendi. Araştırma sonucu kan serumu örneklerinin 86 adedi (%20.09) ve süt serum örneklerinin 39 adedi (%9.11) BLV antikorları yönünden pozitif bulundu. İlçeler dikkate alındığında ELISA-kan serum testi ile en düşük seropozitiflik %4 olarak Şarkikaraağaç'da tespit edilirken, en yüksek seropozitiflik ise %59.02 ile Gönen'de tespit edildi. ELISA-süt testi bulguları değerlendirildiğinde en düşük seropozitiflik %1.92 ile Aksu'da, en yüksek seropozitiflik ise %34.55 ile Yalvaç'da tespit edildi. Sonuç olarak ELISA-kan ve ELISA-süt testleri arasında ortanın altında uyum tespit edildiği (? 0.214) için BLV'nin serolojik teşhisinde kan serumu yerine süt serumu örneklerinin kullanılamayacağı sonucuna varıldıÖğe Sütçü sığırların kan ve süt serumlarında Bovine Viral Diarrhea Virus antikorlarının ELISA ile belirlenmesi(Selçuk Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi, 2013) Kale, Mehmet; Yavru, Sibel; Şimşek, Atilla; Bulut, Oya; Yapıcı, Orhan; Avcı, Oğuzhan; Dik, IrmakAmaç: Bu çalışma kan ve süt serumlarının Bovine Viral Diarrhea Virus (BVDV) antijen varlığı ve BVDV’ye karşı gelişen antikorların tespit edilmesi amacıyla yapıldı. Gereç ve Yöntem: Çalışmada toplam 202 adet sığır kan ve süt serum örnekleri kullanıldı. Çiftliklerden elde edilen serum örnekleri BVDV antijen varlığı yönünden direkt Enyzme Linked Immunosorbent Assay (ELISA) ile BVDV’ye karşı gelişen antikor varlığı yönünden ise indirekt ELISA ile incelendi. Bulgular: 167 adet (%82.6) kan serumu ve 160 adet (%79.2) süt serum örneği BVDV antikorları yönünden pozitif belirlendi. Araştırmada 148 adet (%73.2) hayvandan alınan hem kan hem de süt serumu pozitif bulundu. 19 adet (%9.4) hayvanın sadece kan serumu BVDV antikor pozitif belirlenirken, 12 adet (%5.94) hayvanın ise sadece süt serumu antikor pozitif tespit edildi. İncelenen kan ve süt serum örneklerinde, BVDV antijen varlığı tespit edilmedi. Öneri: Kan ve süt serumu indirekt ELISA değerlerinin benzer tespit edilmesi (P>0.05) BVDV’nin serolojik teşhisinde kan serumu yerine süt serumu örneklerinin kullanılabileceğini ortaya koymaktadır. Bu çalışmada hem kan hem de süt serum örneklerinde BVDV antijen varlığı tespit edilmemiş olmakla birlikte antijen tespiti amacıyla rutin teşhiste lökosit örneklerinin yerine kan ve/veya süt serum örneklerinin kullanılabilmesi için daha kapsamlı araştırmaların yapılması gerektiği sonucuna varılmıştır.Öğe Sütçü sığırların kan ve süt serumlarında Bovine Viral Diarrhea Virus antikorlarının ELISA ile belirlenmesi(2013) Yavru, Sibel; Şimşek, Atilla; Kale, Mehmet; Bulut, Oya; Yapıcı, Orhan; Avcı, Oğuzhan; Dik, IrmakAmaç: Bu çalışma kan ve süt serumlarının Bovine Viral Diarrhea Virus (BVDV) antijen varlığı ve BVDVye karşı gelişen antikorların tespit edilmesi amacıyla yapıldı. Gereç ve Yöntem: Çalışmada toplam 202 adet sığır kan ve süt serum örnekleri kullanıldı. Çiftliklerden elde edilen serum örnekleri BVDV antijen varlığı yönünden direkt Enyzme Linked Immunosorbent Assay (ELISA) ile BVDVye karşı gelişen antikor varlığı yönünden ise indirekt ELISA ile incelendi. Bulgular: 167 adet (%82.6) kan serumu ve 160 adet (%79.2) süt serum örneği BVDV antikorları yönünden pozitif belirlendi. Araştırmada 148 adet (%73.2) hayvandan alınan hem kan hem de süt serumu pozitif bulundu. 19 adet (%9.4) hayvanın sadece kan serumu BVDV antikor pozitif belirlenirken, 12 adet (%5.94) hayvanın ise sadece süt serumu antikor pozitif tespit edildi. İncelenen kan ve süt serum örneklerinde, BVDV antijen varlığı tespit edilmedi. Öneri: Kan ve süt serumu indirekt ELISA değerlerinin benzer tespit edilmesi (P0.05) BVDVnin serolojik teşhisinde kan serumu yerine süt serumu örneklerinin kullanılabileceğini ortaya koymaktadır. Bu çalışmada hem kan hem de süt serum örneklerinde BVDV antijen varlığı tespit edilmemiş olmakla birlikte antijen tespiti amacıyla rutin teşhiste lökosit örneklerinin yerine kan ve/veya süt serum örneklerinin kullanılabilmesi için daha kapsamlı araştırmaların yapılması gerektiği sonucuna varılmıştır.