Yazar "Güzel, Aysun" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Babaların bebek bakımı konusundaki özgüvenleri ve etkileyen faktörler(2017) Kara, Fatih; Uçan, Sabriye; Güzel, AysunAmaç: Bu çalışmanın amacı, ilk kez bebek sahibi olan babaların bebek bakımı konusundaki özgüvenlerini ve etkileyen faktörleri belirlemektir.Yöntem: Bu kesitsel araştırma bir ilçede yaşayan 120 baba ile Mart-Mayıs 2015 tarihinde gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın verileri, Pharis Özgüven Ölçeği ve babaların sosyodemografik özelliklerini içeren sorulardan oluşan anket formuyla toplanmıştır. Veriler SPSS 16.0 programında yüzdelik, tek yönlü varyans analizi, post-hoc testleri (Tukey HSD ve Games Howell çoklu karşılaştırma testi) ve bağımsız örneklem t-testi kullanılarak analiz edilmiş; p0,05 olan değerler anlamlı kabul edilmiştir.Bulgular: Babaların Pharis Özgüven Ölçeği ortalaması 37,039,4'dür. 31-36 yaşındaki babaların özgüven puan ortalamalarının, 19-24 yaş arasındaki babalara göre istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek olduğu saptanmıştır (p0,01). Bebek bakımı bilgisine sahip olan babaların özgüven puan ortalamalarının bebek bakımı bilgisine sahip olmayan babalara göre istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek olduğu saptanmıştır (p0,01).Sonuç: Babaların özgüvenleri düşük bulunmuştur. Yaş ve bebek bakımı konusunda edinilen bilgi babaların özgüvenlerini açısından önemlidir.Öğe Bir Hastanede Çalışan Yoğun Bakım Hemşirelerinde Tükenmişlik Düzeyinin Belirlenmesi(2016) Cerit, Neşet Galip; Aykal, Güzin; Güzel, Aysun; Kara, İnciAmaç: Bu çalışmanın amacı, bir hastanenin yoğun bakım ünitesinde çalışan hemşirelerin tükenmişlik düzeylerini ve ilişkili bazı faktörleri belirlemektir. Gereç ve Yöntemler: Bu kesitsel araştırma bir hastanenin yoğun bakım ünitesinde çalışan 90 hemşire ile Haziran 2012'de gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın verileri, katılımcıların bazı sosyodemografik özelliklerini irdeleyen birtakım sorulardan ve Maslach Tükenmişlik Ölçeği'nden (MTÖ) oluşan bir anket formuyla toplanmıştır. Veriler SPSS 16.0 programında yüzdelik, tek yönlü varyans analizi, post hoc testleri (Tukey [HSD] çoklu karşılaştırma testi) ve bağımsız örneklem t-testi kullanılarak analiz edilmiş, p0,05 olan değerler anlamlı kabul edilmiştir.Bulgular: Bu çalışmada yer alan hemşirelerin %93,3'ü kadındır ve %60'ı 30-39 yaş aralığındadır. Meslekte çalışma süresi 6-10 yıl olan hemşirelerin kişisel başarı duygusundaki azalma puanlarının, meslekte çalışma süresi 1-5 yıl olan hemşirelere göre istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek olduğu saptanmıştır (p 0,04). Vardiyalı çalışan hemşirelerin gündüz çalışanlara göre, meslek değiştirmeyi düşünen hemşirelerin diğer hemşirelere göre, ve iş yaşamından memnun olmayan hemşirelerin memnun olan hemşirelere göre duygusal tükenme puanlarının istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek olduğu saptanmıştır (sırasıyla, p0,02; p0,01; p0,01).Tartışma ve Sonuç: Medeni durum, aylık gelir, çalışılan yıl sayısı, vardiyalı çalışma ve meslek değiştirmeyi düşünme yoğun bakım hemşirelerinin tükenmişlik düzeyini etkileyen önemli faktörler olarak belirlenmiştirÖğe Burdur il merkezinde yaşayan 65 yaş ve üstü bireylerin aynı nedenle birden fazla kez sağlık kuruluşuna başvuru sıklığı, depresyon sıklığı, yaşam kalitesi ve ilişkili faktörler(Selçuk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2016) Güzel, Aysun; Kara, FatihYaşlanma toplumun tüm kesimlerini etkileyen, eşsiz ve geriye dönülemeyen bir süreçtir. Tıp alanında ki buluşlar, teknolojik ilerlemeler, halk sağlığı girişimleri ve sosyal alanda ki değişiklikler yaşam süresini ve yaşam beklentisini arttırmaktadır. Yaşam süresinin artışına paralel olarak kronik hastalık sahibi ve engelli yaşlı sayısı da sürekli artış göstermektedir. Sağlığı bozulan yaşlılar yaşamlarının geri kalan kısmını sağlıklarını geri kazanmak için mücadele etmekle geçirmektedirler. Özellikle kronik hastalıklara karşı yapılan bu mücadele ise yaşlı bireylerin aynı nedenli sağlık hizmeti kullanım sıklığını artırmaktadır. Depresyon ve yaşam kalitesi de hem yaşlılıkla hem de sağlık hizmeti kullanımıyla ilişkili faktörlerdir. Depresyon yaşlanma sürecindeki değişime bağlı olarak yaşlı bireylerde sık görülen bir durumdur. Depresyonu olan yaşlılar sağlık hizmetlerine daha sık başvurmaktadırlar. Yaşlılıkta görülen engellilik ve bağımlılığın artması ve sosyal aktivitelerin azalmasıyla birlikte yaşam kalitesi de azalmaktadır. Yaşam kalitesi düşük olan yaşlılarda da sağlık hizmeti kullanım sıklığı artmaktadır. Bu araştırma Burdur il merkezinde yaşayan 65 yaş ve üstü bireylerin; yaş, cinsiyet, eğitim durumu, medeni durum, ekonomik durum gibi bazı sosyodemografik özellikleri ile aynı nedenle birden fazla kez sağlık kuruluşuna başvuru sıklıkları, depresyon sıklıkları ve yaşam kaliteleri arasındaki ilişkiyi belirlemek amacıyla yapılmıştır. Araştırma kesitsel tipte epidemiyolojik bir araştırmadır ve küme örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Araştırma, Burdur il merkezinde yaşayan 65 yaş ve üstünde olan 770 birey ile Mayıs-Ağustos 2015 tarihleri arasında gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın verileri katılımcıların bazı sosyodemografik özellikleri ve sağlık kuruluşlarına başvuru sıklığını irdeleyen sorular ile Dünya Sağlık Örgütü Yaşam Kalitesi Yaşlı Modülü/Ölçeği (WHOQOL-OLD) ve Geriatrik Depresyon Ölçeği'ni (GDÖ) içeren anket formuyla toplanmıştır. Veriler SPSS 16.0 programında yüzdelik, regresyon analizi, tek yönlü varyans analizi, post-hoc testleri (Tukey HSD ve Tamhane çoklu karşılaştırma testi) bağımsız örneklerde t-testi kullanılarak analiz edilmiş; p<0,05 olan değerler anlamlı kabul edilmiştir. Araştırmaya katılanların %45,5'inin sağlık kuruluşlarına yaptıkları son iki başvuruda, başvuru nedenlerinin aynı olduğu bulunmuştur. Araştırmaya katılanların depresyonla ilişkili önemli değişkenleri cinsiyet, yaş, medeni durum, doğum yeri, eğitim durumu, gelir düzeyi, çalışma durumu, yaşanılan kişiler, sigara kullanımı, kronik hastalık varlığı, sürekli ilaç kullanımı, sağlığı algılama, sağlık güvencesi varlığı ve yaşam kalitesidir. Araştırmaya katılanların yaşam kalitesi ile ilişkili önemli değişkenleri cinsiyet, medeni durum, eğitim seviyesi, aylık gelir, çalışma durumu, çocuk sayısı, alkol kullanımı, sigara kullanımı, kronik hastalık varlığı, sağlığı algılama ve depresyondur.Öğe Sağlık Yüksekokulu Öğrencilerinin Kontrol Odağı Algısı ve İlişkili Bazı Faktörlerin Belirlenmesi(2016) Kara, Fatih; Güzel, Aysun; Uçan, SabriyeAmaç: Bu çalışmanın amacı, bir üniversitenin sağlık yüksekokulu öğrencilerinin kontrol odağı algıları ve ilişkili bazı faktörleri belirlemektir. Gereç ve Yöntem: Bu kesitsel araştırma bir sağlık yüksekokulunda okuyan 198 öğrenci ile Haziran-2015 tarihinde gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın verileri katılımcıların bazı sosyodemografik özelliklerini irdeleyen sorular ile Rotter İç-Dış Kontrol Odağı Ölçeği, Sağlık Algısı Ölçeği, Beck Depresyon Ölçeği Akademik Motivasyon Ölçeği On Maddeli Kişilik Ölçeği (OMKÖ) içeren anket formuyla toplanmıştır. Veriler SPSS 16.0 programında yüzdelik, tek yönlü varyans analizi ve bağımsız örneklem t-testi kullanılarak analiz edilmiş; p0,05 olan değerler anlamlı kabul edilmiştir. Bulgular: Öğrencilerin yaş ortalaması 20,071,8 (en düşük: 18; en yüksek: 34)'dir ve %52'si kadındır. Öğrenciler dış kontrol odağına sahip bulunmuştur. Kadın öğrencilerin Rotter İç-Dış Kontrol Odağı Ölçeği toplam puan ortalamasının erkek öğrencilere göre istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek olduğu saptanmıştır (p0,04). Sonuç: Üniversite öğrencileri için depresyon, sorumluluk duygusu ve motivasyonsuzluğun kontrol odağı ile ilişkili olan önemli değişkenler olduğu belirlenmiştir