Yazar "Küçükapan, Ahmet" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Hepatosellüler karsinomda kemoterapötik ajan (Doksorubisin) yüklü mikrosferlerle yapılan transarteriyel kemoembolizasyon tedavisinin etkinliğinin değerlendirilmesi(Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi, 2011) Küçükapan, Ahmet; Karaköse, SerdarAmaç: İlaç yüklü partiküllerle yapılan transarteriyel kemoembolizasyon (DEB-TAKE); inoperatif hepatosellüler karsinomun (HCC) paliyatif tedavisinde yeni bir seçenektir. Literatürde HCC'li hastaların tedavisinde DEB-TAKE'nin etkinliği hakkında sınırlı bilgi vardır. Bu çalışmanın amacı inoperatif HCC olgularında DEB-TAKE tedavisinin etkinliğini (sağkalım, tümör cevabı) ve güvenliliğini değerlendirmek; aynı zamanda bu hastalarda DEB-TAKE sonrası sağkalımda prognostik faktörleri belirlemektir. Materyal metod: 2007-2011 yılları arasında inoperatif HCC'si olan, 40-86 yaş arası (ort. 67,04) 5'i kadın ,21'i erkek toplam 26 HCC olgusuna ( 18 Child-Pugh A ve 8 Child-Pugh B) doksorubisin yüklü partikülle kemoembolizasyon uygulandı. 20 hastaya tek , kalan 6 hastaya çift girişim uygulandı. Sağkalım ve tümör yanıt oranları saptandı. Sağkalım süresi ilk transkateter tedavisinden ölüme kadar olan süre olarak hesaplandı. Sağkalım analizi için Kaplan-Meier testi kullanıldı. Gruplar arasında yapılan karşılaştırmalarda log-rank testi uygulandı. Grupların 6. ve 12. ay ortanca sağkalım süreleri hesaplandı. Tümör yanıt oranları RECIST kriterleri göz önüne alınarak 1. ve 6. ayda BT ya da MRG bulgularına göre saptandı. Child-pugh evre C ve portal ven trombozu olan hastalar çalışma kapsamına alınmadı. Bulgular: DEB-TAKE'nin ilk uygulanmasını takiben olguların 6.ay ve 1 yıllık yaşam süreleri sırasıyla %80 ve %57 olarak saptandı. 1. ve 6.ayda objektif tümör yanıt oranları sırasıyla %46,2 ve %57,1 olarak bulundu. Child-Pugh evresi, Okuda evresi, Cancer of the Liver Italian Programme (CLIP) skoru, Barcelona Clinic Liver Cancer (BCLC) evresi, serum albumin seviyesi, Eastern Cooperative Oncology Group (ECOG) performans statüsü (PS), tümör morfolojisi ve hacmi DEB-TAKE sonrası sağkalımda prognostik faktörler olarak saptandı. Bütün girişimler teknik olarak başarıyla tamamlandı ve işleme bağlı majör komplikasyon görülmedi.Takiplerde 18 hasta öldü, 8 hasta yaşamaktadır. Sonuç: Çalışmamız sonucunda inoperatif HCC olgularında DEB-TAKE'nin seçilmiş hasta gruplarında güvenli ve iyi tolere edilebilir bir yöntem olduğu sonucuna varılmıştır. Bununla birlikte tedavi etkinliğini değerlendirecek prospektif randomize kontrollü yeni çalışmalara ihtiyaç vardır.Öğe Vücutta farklı lokalizasyonlardaki apse odaklarının trokar tip kateterle tek basamakta tedavisi: İki yıllık deneyim sonuçları(2011) Özbek, Orhan; Nayman, Alaaddin; Çakjır, Murat; Küçükapan, Ahmet; Tekin, Ahmet; Koç, OsmanAmaç: Bu çalışmanın amacı görüntüleme eşliğinde perkütan apse drenajı için trokar tip kateterin kullanımını pratikliğini ve ekonomik olup olmadığını araştırmaktır. Gereç ve Yöntem: Haziran 2008-Aralık 2010 tarihleri arasında farklı organ veya sistemlerde yerleşimli apsesi olan toplam 48 olgu, perkütan apse drenajı işlemi için girişimsel radyoloji ünitesine yönlendirildi. Hastaların tümünde yaş, apsenin yerleştiği organ veya vücut bölümü ve apse boyutu kaydedildi. Kırkiki (%87) olguda ultrasomografi eşliğinde, 6 (%13) olguda bilgisayarlı tomografi eşliğinde işlem yapılmış olup bir pediatrik hastada işlem sedasyon anestezisi (remifentanil, midazolam) diğer tüm hastalarda lokal anestezi (prilokain hidroklorür) uygulandıktan sonra gerçekleştirildi. Apse drenajının sağlandığı kateterizasyon işlemi, teknik olarak başarılı kabul edildi. Bulgular: Kırk sekiz hastada (25 erkek, 23 kadın; yaş ortalaması 52 yıl, yaş aralığı 2-82 yıl) farklı organ veya sistemlerde yerleşimli apselere trokar tip kateterle görüntüleme eşliğinde perkütan apse drenajı işlemi uygulandı. Teknik başarı tüm olgularda (%100) sağlandı. Hiçbir olguda işlem sırasında komplikasyon olmadı. Perkütan drenaj sonrası kateterlerin çıkartılma süresi 5-28 gün (ortalama 11.2 gün) idi. Splenektomi lojundaki apsesi başarılı bir şekilde drene edilen bir olgu dışında nüks apse saptanmadı. Sonuç: Vücudun farklı lokalizasyonlarında yerleşimli apselerin tedavisinde kolay uygulanabilir, tedavi maliyeti ucuz, komplikasyon riski az bir yöntem olan trokar tip kateterle görüntüleme eşliğinde perkütan apse drenajı öncelikli tercih olmalıdır.