Yazar "Kahraman, Kamil" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Farklı yüzey hazırlama yöntemlerinin fissür örtücülerin bağlanma dayanımı üzerine olan etkisi(Selçuk Üniversitesi, 2015) Tosun, Gül; Altan, Halenur Onat; Göztaş, Zeynep; Kahraman, Kamil; Sarı, Tuğrul; Botsalı, Murat SelimBu çalışmada amacı kurutma ajanı/ kurutma ajanı olmaksızın mine yüzeyinin hazırlanmasında asitle pürüzlendirme ve Er:YAG lazerin (QSP ve MSP mod) fissür örtücünün bağlanma dayanımı üzerine etkisini değerlendirmek amaçlandı. Gereç ve Yöntemler: Bu çalışmada 30 adet çürüksüz daimi diş kullanıldı. Dişler mine-sement sınırının 2 mm üstünden kesildi ve kökler uzaklaştırıldı. Dişler meziodistal olarak ikiye ayrıldı. Elde edilen 60 yarım diş akrilik reçine içine gömüldü. Mine yüzeyinde fissure örtücüler için 2 mm çapında alan oluşturuldu. Bütün gruplara Ultraseal XT plus (Fissür örtücü:FÖ) uygulandı. Örnekler randomize olarak 6 gruba ayrıldı (n:10); G1:% 37 fosforik asit + Prima Dry + FÖ, G2:% 37 fosforik asit + FÖ, G3: Er: YAG (MSP modu) + Prima Dry + FÖ; G4: Er: YAG (MSP modu) + FÖ; G5: Er: YAG (QSP modu) + Prima Dry + FÖ; G6: Er: YAG (QSP modu) + FÖ. Örnekler 24 saat distile su içinde bekletildikten sonra bağlanma kuvvetleri, üniversal test makinesi ile test edildi. Verileri karşılaştırmak için Kruskal-Wallis ve Mann-Whitney U-testi kullanıldı. Bulgular: Gruplara ait bağlanma dayanımları şöyledir (MPa) G1: 11.33, G2: 9.76, G3: 8.65, G4: 7.72, G5: 4.49, G6: 2.73. Gruplar arasında istatistiksel fark olduğu gözlendi (p < 0.05). Sonuç: Mine yüzeyine asit uygulaması, Er:YAG lazer QSP ve MSP moda göre daha iyi sonuçlar verdiği görülmüştür. Fissür örtücü uygulanmadan önce kurutma ajanı uygulanabilir.Öğe Inhibition effects of different toothpastes on demineralisation of incipient enamel lesions(QUINTESSENCE PUBLISHING CO INC, 2019) Altan, Halenur; Göztaş, Zeynep; Kahraman, Kamil; Kuş, Mahmut; Tosun, GülPurpose: To evaluate the inhibitory effects of different toothpastes on demineralisation of incipient enamel lesions using a toothbrush simulator. Materials and Methods: Fifty enamel specimens were prepared from extracted human molars. The specimens were randomly assigned to the following groups (n = 10/group): 1. no treatment (control); 2. toothpaste containing arginine (ProRelief, Colgate;); 3. fluoride toothpaste (Pronamel, Sensodyne GlaxoSmithKlein); 4. tooth mousse containing casein phosphopeptide-amorphous calcium phosphate (CPP-ACP) (Recaldent, GC); 5. toothpaste (Restore, Dr. Collins) containing bioactive glass (NovaMin, GlaxoSmithKlein). All specimens were exposed to pH cycling. The remineralising agents were applied to the samples with a toothbrush simulator for 2 min twice a day for five days. The weight percentage of mineral changes for the elements calcium (Ca), phosphorus (P), sodium (Na) and silica (Si) were measured by SEM energy-dispersive x-ray spectroscopy (SEM-EDX). SEM revealed properties of treated enamel surfaces. The data were analysed using one-way ANOVA. Results: Statistically significantly higher levels of Ca and P were found in all groups compared to the control (p < 0.05). Conclusions: The toothpastes' efficacy of inhibiting demineralisation depended on the active ingredients in the respective toothpaste. The demineralisation inhibition efficacy of the tested toothpastes depended on the active ingredients in the toothpaste.Öğe Nanodoldurucu içeren beş farklı kompozitin yüzey sertliği ve pürüzlülüğü açısından değerlendirilmesi(Selçuk Üniversitesi, 2014) Göztaş, Zeynep; Tosun, Gül; Yıldız, Esma; Kahraman, KamilBu çalışmanın amacı bir nanofil (Filtek Supreme XT) ve dört nanohibrit kompozitin (İvoclar Tetric EvoCeram, Dentsply Ceram X, Voco Grandio, Bisco Ælite) polisaj sonrası yüzey sertliklerini ve pürüzlülüklerini değerlendirmektir. Gereç ve Yöntemler: Her test için her bir kompozitten on adet örnek hazırlandı ve üreticilerin talimatları doğrultusunda şeffaf bant altında polimerize edildi. Polimerizasyondan sonra tüm örnekler OptiDisc polisaj diskleri ile 10’ar sn polisajlandı. Yüzey sertliğinin değerlendirilmesinde Vicker’s sertlik testi ve yüzey pürüzlülüğü için ise yüzey profilometre testi kullanıldı. İstatistiksel analizde her test için örneklerin üç farklı bölgesinden elde değerlerin ortalamaları kullanıldı. Bulgular: Kompozitler arasında yüzey sertliği ve pürüzlülüğü açısından istatistiksel olarak anlamlı farklılıklar bulundu. En yüksek yüzey sertliği değeri Grandio ve Supreme XT gruplarından elde edilirken, en düşük yüzey pürüzlülüğü değeri Supreme XT grubundan elde edildi. Sonuç: Bu bilgiler ışığında kompozit rezin seçerken doldurucu içeriğinin ve yoğunluğunun da dikkate alınması gerektiği görülmüştür.Öğe Rezin esaslı restoratif materyallerin polimerizasyonu esnasında süt dişi pulpa odasındaki sıcaklık değişikliklerinin değerlendirilmesi(Selçuk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2015) Kahraman, Kamil; Tosun, GülBu tez çalışmasında ışık kaynakları ile farklı rezin materyallerin polimerizasyonu sırasında süt dişi pulpa odasında meydana gelen sıcaklık değişikliklerinin in vitro ortamda pulpal mikrosirkülasyonu taklit eden ve mikrosirkülasyonu olmayan düzenekler kullanılarak araştırılması amaçlanmıştır. Bu çalışmada 200 adet çürüksüz süt molar dişi kullanıldı. Süt dişlerine paralelometre cihazı ile 3X3 mm genişliğinde, 2 mm derinliğinde, 1 mm dentin kalınlığı olacak şekilde sınıf I kaviteler açıldı. Rezin esaslı materyal olarak Prime Bond NT+ Dyract XP ve SE Bond+ Filtek Z250 kullanıldı. Materyaller; Optiluks 501, Elipar S10, Valo LED Standart mod, Extra güç mod ve Plazma mod ışık kaynakları kullanılarak polimerize edildi. Hem adeziv sistemlerin hem de rezin restoratif materyallerin polimerizasyonunda pulpa odasında ortaya çıkan sıcaklık artışları, mikrosirkülasyonu olan ve olmayan düzenekler kullanılarak, j tip termocupl ile ölçülerek kaydedildi. Çalışmada kullanılan ışık kaynaklarının rezin materyallerin polimerizasyonu sırasında ortaya çıkan sıcaklık artışları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık olduğu bulundu (p<0,05). Genel olarak en düşün sıcaklık artış değerleri Optiluks 501 ışık kaynağında elde edildi. Adeziv sistemlerin polimerizasyonu sırasında ortaya çıkan sıcaklık artışları arasında genel olarak istatistiksel olarak fark gözlenmedi (p>0,05) Dyract XP materyali ve Filtek Z250 materyalinin polimerizasyonu sırasında ortaya çıkan sıcaklık artış değerleri arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık olduğu belirlendi (p<0,05). Dyract XP materyali Filtek Z250 materyalinden daha yüksek sıcaklık artışına yol açtığı tespit edildi. Pulpal mikrosirkülasyonu taklit eden düzenek ve pulpal mikrosirkülasyonun kullanılmadığı düzenekler arasında istatistiksel olarak farklılık olduğu gözlendi (p<0,05) Pulpal mikrosirkülasyonu taklit eden düzenekte daha düşük sonuçlar kaydedildiği tespit edildi.