Yazar "Kaynak, Adnan" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 6 / 6
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Dev ingunal herni onarımında ameliyat öncesi pnömoperitoneum uygulaması(2013) Çakır, Murat; Tekin, Ahmet; Kaynak, AdnanFıtık onarımı cerrahların sık uyguladıkları ameliyatlardandır. Fıtık cerrahisinde istenmeyen problemlerden birisi dev fıtık içeriğinin karın içerisine itilmesi esnasında oluşabilecek kompartman sendromudur. Bu problemi önlemek için pnömoperitoneum (PP) yöntemini dev inguinal fıtıklarda kullandık ve tartışmaya değer bulduk. Kasıkta ağrı, şişlik ve idrar yaparken zorlanma şikâyeti olan 70 yaşında erkek hastanın dev inguinal fıtık onarımında PP uyguladık. Ultrasonografi eşliğinde intraabdominal alana yerleştirilen kateterle 15mmHg basıncında pnömoperitoneum 12 gün boyunca günde bir seans olarak uygulandı. Anterior yaklaşımla gerilimsiz mesh hernioplasti ameliyatı yapılan hasta ameliyat sonrası 5. günde taburcu edildi. PP dev inguinal fıtıkların onarımında abdominal kompartman sendromunun gelişmesini önlemede etkin bir yöntem olarak kullanılabilir.Öğe Diaphragmatic rupture in abdominal trauma(2003) Vatansev, Celalettin; Aksoy, Faruk; Tekin, Şakir; Tekin, Ahmet; Belviranl, Metin; Kaynak, AdnanBACKGROUND: The aim of the study is to evaluate the patients with diaphragmatic rupture due to penetrating or blunt abdominal trauma. METHODS: Thirty-eight patients with diaphragmatic rupture due to penetrating or blunt abdominal trauma were investigated retrospectively. RESULTS: The average age was 41,72 and there were 31 male and seven female patients. The injury forms were penetrating trauma in 22 (58%) and blunt trauma in 16 (42%) cases. Associated abdominal organ injuries were found in 27 (71%) cases. Among 47 diaphragmatic ruptures, 27 (57%) were on the left and 20 (43%) were on the right side. The average diameter of the rupture was 5,45 (1-20) cm. Management of the diaphragmatic rupture and other associated organ injuries were accomplished through laparotomy. Morbidity was developed in 18 cases and mortality in four cases with associated abdominal organ injuries. CONCLUSION: Diaphragmatic rupture results in high morbidity and mortality due to associated organ injuries.Öğe Karın Travmasında Diyafragma Rüptürü(2003) Vatansev, Celalettin; Aksoy, Faruk; Tekin, Şakir; Tekin, Ahmet; Belviranlı, Metin; Kaynak, AdnanPenetran veya kunt abdominal travmayla oluşan diyafragma rüptürlü hastalarımızın klinik, tanı ve tedavi sonuçlarını değerlendirmek. Gereç ve yöntem: Diyafragma rüptürlü 38 olguya ait hasta kayıtları; yaralanma şekli, tanı metodları, rüptür özellikleri, yandaş organ yaralanması, cerrahi tedavi, postoperatif komplikasyon ve mortalitée açısından retrospektif olarak incelenmiştir. Bulgular: Olguların yaş ortalaması 41,7 olup, 31'i (%81.6) erkek, 7'si (%18.4) bayandı. Yaralanma sebebi, 22 (%58) olguda penetran, 16'sında (%42) kunt travmaydı. Yandaş abdominal organ yaralanması 27 (%71) olguda vardı. Toplam 47 diyafragma rüptürünün 27'si (% 57) solda, 20'si (% 43) sağda yerleşikti. Ortalama rüptür çapı 5,45 (1-20) cm olup hasta-ların hepsinde diyafragma rüptürü ve yandaş organ yaralanmaları laparotomiyle onarıldı. Morbidité, 18 olguda görülürken, yandaş organ yaralanmalı 4 olgu ameliyat sonrasında kaybedildi. Sonuç: Travmatik diyafragma rüptürleri, yandaş organ yaralanması nedeniyle travma cerrahisinde morbiditesi ve mortalitesi yüksek bir abdominal yaralanma şeklidir.Öğe Metastatik Gastrik Melanoma(2003) Vatansev, Celalettin; Tekin, Şakir; Toprak, Şükrü; Kaynak, AdnanAmaç: Malign melanomanın gastrointestinal tutulumu daha çok ince barsakları etkiler. Gastrik metastaz ise nadirdir. Bir olgu nedeniyle metastatik gastrik melanoma gözden geçirilerek tedavi prosedürleri değerlendirilmiştir. Olgu sunumu: 5 yıl önce koroidal melanom nedeniyle ameliyat olan 69 yaşında erkek hastada karaciğerde ve midede metastatik melanom tespit edildi. Sonuç: Multiorgan metastazlı ileri evre metastatik gastrik melanomlu hastalarda konservatif tedavi ve sistemik kemoterapi en uygun tedavi şeklidir.Öğe Nadir Bir İleus Nedeni: Paraduodenal Herni(2007) Tekin, Ahmet; Şahin, Mustafa; Küçükkartallar, Tevfik; Kaynak, AdnanAmaç: İnternal herniasyonlar ince barsak obstrüksiyonlarının yaygın olmayan nedenlerden biridir. Paraduodenal herniler en yaygın internal herniasyon tipidir. Yüksek mortaliteyle seyrettiği için erken ve doğru tanı önemlidir. Fizik muayenede spesifik bulgularının olmaması nedeniyle preoperatif tanı güçlükle konabilmektedir. Bu çalışmanın amacı paraduodenal herni için tanı ve tedavi deneyimlerimizi özetlemektir. Olgu sunumu: 1996 ile 2005 yılları arasında cerrahi olarak tedavi edilen 4 Paraduodenal herniasyon olgusunun dosyaları retrospektif olarak incelendi. Hastaların yaş ortalamaları 52 idi. İki olguda sağ iki olguda sol paraduodenal herni mevcuttu. Tüm olguların direkt grafilerinde tam veya tam olmayan intestinal obstrüksiyon bulguları vardı. Ortalama hastanede kalış süreleri 4 ile 11 gün arasındaydı. Sonuç: İntestinal obstrüksiyon bulguları olan yetişkin bir hastada önceden geçirilmiş cerrahi girişim öyküsü, karın ön duvarı fıtıkları veya yaşına göre malignite öncelikle düşünülmelidir. Bu faktörlerin bulunmadığı hastalarda intestinal obstrüksiyon sebebinin internal herniasyonun olabileceği akılda tutulmalıdır.Öğe Thyroid Papillary Carcinoma Arising in Ectopic Thyroid Tissue Within a Second Branchial Cleft Cyst(2006) Ülkü, Ç. H.; Aksoy, Faruk; Avunduk, Mustafa Cihat; Uyar, Yavuz; Kaynak, AdnanBrankiyal kist, boyun lateralinde en sık gelişen kistik oluşumdur ve sıklıkla yaşamın ikinci ya da üçüncü on yılında görülür. Bununla beraber, bu kist içerisinde ektopik tiroid dokusu nadir bir anomalidir ve bu ektopik dokudan gelişen papiller karsinom oldukça nadirdir. Bilgimize göre, İngilizce literatürde daha önce rapor edilmiş bu hastalığa ait sadece üç olgu mevcuttur. Bu çalışmada, brankiyal kist içerisindeki ektopik tiroid dokusundan gelişen papiller tiroid karsinomlu 34 yaşında bir bayan hasta sunulmuştur.