Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • DSpace İçeriği
  • Analiz
  • Talep/Soru
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Kocacan, Metin" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Antiangiogenic Effect of Itraconazole on Corneal Neovascularization: A pilot Experimental Investigation
    (KARGER, 2014) Goktas, Sertan; Sakarya, Rabia; Erdogan, Ender; Sakarya, Yasar; Ozcimen, Muammer; Dursunoglu, Duygu; Kocacan, Metin
    Purpose: To investigate the antiangiogenic effect of itraconazole for the prevention of experimentally induced corneal neovascularization and whether the efficacy depends on the route of administration. Materials and Methods: Thirty-six rats were randomly divided into 6 groups with 6 rats in each group. Chemical cauterization of the cornea was performed using silver nitrate/potassium nitrate sticks, and the rats were subsequently treated daily with topical (10 mg/ml), subconjunctival (10 mg/ml) or intraperitoneal (19 mg/kg) itraconazole for 7 days. Control rats received topical, subconjunctival or intraperitoneal 0.9% saline. On the 8th day of the experiment, the rat corneas were photographed to determine the percentage area of the cornea covered by neovascularization. The maximum density of corneal neovascularization was determined by microscopy. Results:The median percentage of corneal neovascularization for group 1 was 31.5% (95% confidence interval, 27.5-35.5%); in group 3, it was 32% (23.5-39.8%); in group 5, it was 47% (36.3-60.0%). The percentages of corneal neovascularization in groups 2, 4 and 6 (the control groups) were 70% (95% confidence interval, 60.7-77.3%), 69% (63.0-77.7%) and 68% (56.5-78.5%), respectively. The area of neovascularization was smaller after itraconazole treatment as compared to saline treatment. Further, the area of neovascularization was smaller after topical and subconjunctival administration than after intraperitoneal administration. Histological evaluation of the corneas showed the most extensive corneal neovascularization in the control group. No local or systemic adverse effects were seen from either treatment group. Conclusion: ltraconazole reduces corneal neovascularization shortly after chemical burn. However, a larger experimental study is necessary to confirm the data of this investigation. (C) 2014 S. Karger AG, Basel
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Sıçanlarda, yağ dokusu kökenli kök hücre uygulamasının periferik sinir onarımına etkisi
    (Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi, 2014) Kocacan, Metin; Erdoğan, Ender
    Periferik sinir yaralanmaları ciddi morbiditeye neden olan önemli bir problemdir. Periferik sinir hasarlarında çeşitli tamir yöntemleri bulunmaktadır. Sinirde doku kaybı olmadığı ya da az olduğu yaralanmalarda uç-uca ekleme yöntemi, doku kaybının daha çok olduğu durumlarda ise greft tamiri kullanılmaktadır. Greft olarak sentetik ve doğal maddeler (kollojen, silikon, fibrin, polycaprolactone, polylactic acid, polyglycolic acid) kullanılmakla birlikte, otogreft tedavi bazı dezavantajlarına rağmen (nöroma formasyonu, donör taraftaki motor ve his kaybı) halen ilk tedavi seçeneği olarak düşünülmektedir. Yağ dokusu; adipositler, pre-adipositller, mikrovasküler endotelyal hücreler, düz kas hücreleri, monositler, lenfositler ile kök hücreleri içeren mezodermal kaynaklı karmaşık bir dokudur. Postnatal kök hücreler için önemli bir kaynaktır. Yağ dokusu kaynaklı kök hücreler elde edilmesi kolay, uygun koşullarda çeşitli hücre serilerine dönüşüm gösterebilen multipotent hücrelerdir Yapılan çalışmalarda greftin yağ dokusu kaynaklı kök hücre ile birlikte kullanmasının periferik sinir onarımına olumlu etkileri bildirilmiştir. Çalışmamızda geleneksel periferik sinir onarım yöntemleri ile yağ dokusu kaynaklı kök hücrenin tedavide beraber kullanılmasının periferik sinir onarımına etkileri araştırılmıştır. Çalışmamızda 64 sıçan; primer dikiş, primer dikiş kök hücre, otogreft, otogreft kök hücre, diseksiyon, diseksiyon kök hücre, tedavi edilmemiş 1 cm boşluklu hasar ve kontrol grubu olarak 8 gruba ayrıldı. Genel anestezi altında sağ siyatik sinire planlanan hasar ve tamir modelleri uygulandı. 6 hafta sonra fonksiyonel iyileşmenin değerlendirilmesi amacıyla ayak izi testi (SFI) yapıldı. Alınan sağ siyatik sinirler dokuları, H&E ile boyanarak ışık mikroskobunda ve S-100, PGP 9,5 ve DAPI ile işaretlenip flüoresan ve konfokal mikroskopta genel yapı, aksonal organizasyon ve akson oranı, Schwann hücre morfolojisi ve oranı, damarlanma, fibrosiz, inflamasyon durumları değerlendirilerek iyileşme düzeyleri belirlendi. Primer dikiş ve otogreft tedavisine eklenen kök hücrenin dokudaki akson oranlarını arttırdığı ve bu gruplarda fonksiyonel iyileşmenin daha iyi olduğu gözlendi. Diseksiyon tedavisine eklenen kök hücrenin böyle bir etkisi saptanmadı. Schwann hücre oranı ile kök hücre arasında bir ilişki saptanmadı fakat kök hücre eklenen primer dikiş ve otogreft gruplarında hücre morfolojileri daha düzgündü. Damarlanma, fibrozis ve inflamasyona kök hücrenin etkisi gözlenmedi. Sonuç olarak yağ dokusu kaynaklı kök hücrenin fonksiyonel ve morfolojik iyileşmeye olumlu etkileri saptandı. Kök hücrenin sinir onarımına bu olumlu etkilerinin salgıladıkları sitokinler, büyüme faktörleri ve çeşitli hücre serilerine dönüşebilme özelliğinin bulunması ile olduğu düşünülmektedir.

| Selçuk Üniversitesi | Kütüphane | Açık Erişim Politikası | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


Selçuk Üniversitesi Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı, Konya, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

DSpace 7.6.1, Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim