Yazar "Savaş, Esen" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe İkiuçlu bozuklukta metabolik sendrom, serum leptin düzeyleri ve tedavi ilişkisi(2008) Yumru, Mehmet; Savaş, Esen; Gergerlioğlu, H.Serdar; Başaralı, Kemal; Kalenderoğlu, Aysun; Savaş, Haluk A.; Büyükbaş, SadıkAmaç: Bu çalışmada ikiuçlu bozuklukta metabolik sendrom, serum leptin seviyeleri ve tedavi arasındaki ilişkinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Yöntem: En az 3 ay süre ile atipik antipsikotik (AA) (risperidon, ketiapin, olanzapin) almış 31 ve duygudurum düzenleyici (DD) (lityum, valproik asit, karbamazepin, lamotrijin) almış 29 hasta olmak üzere ikiuçlu bozukluk I tanısı konan ötimik dönemdeki toplam 60 hasta çalışmaya alındı. Metabolik Sendrom (MetS) NCEP ATP III (Adult Treatment Protocol of the National Cholesterol Education Program) ölçütlerine göre tarandı. Bulgular: Hastaların %36.7’sinde MetS görüldü. AA alt grubunda DD alt grubuna oranla daha yüksek oranda MetS görüldü. Abdominal obesite ikiuçlu bozuklukta leptin seviyeleri ile anlamlı düzeyde ilişkili olarak saptandı. İkiuçlu bozuklukta leptin seviyeleri ve MetS arasında anlamlı bir ilişki bulunamadı. Tartışma: AA kullanan ikiuçlu hastalar yüksek MetS oranlarına sahipti. Bununla birlikte AA’ler arasında MetS sıklığı açısından anlamlı farklılık yoktu. Leptin seviyeleri ikiuçlu hastalarda abdominal obesite ile anlamlı düzeyde ilişkili olmasına karşın MetS ile ilişkili görünmemektedirÖğe Süphan Dağı Tırmanışında İrtifanın Kaygı Düzeyi Üzerine Etkisi(2007) Gürer, Burak; Savaş, Haluk Asuman; Gergerlioğlu, Hasan Serdar; Hazar, Çağatay Kamil; Uzun, Mutlu; Savaş, EsenAmaç: Bu araştırma, dağcılık ve doğa sporlarını düzenli olarak yapan dağcılarda yüksek irtifanın kaygı düzeyi üzerine nasıl bir etki oluşturduğunu incelemek amacıyla yapılmıştır. Yöntem: Süphan Dağı tırmanışı sırasında 35 kişi üzerinde durumluluk kaygı ve sürekli kaygı düzeylerini ölçen testler uygulanmıştır. Tırmanışın başlangıcında, 1. kampta, zirvede ve tırmanış sonrasında olmak üzere 4 ayrı yerde kaygı düzeyi ölçülmüştür. Bulgular: Durumluluk kaygı düzeyleri arasında anlamlı farklar bulunurken, sürekli kaygı düzeyleri arasında fark bulunamamıştır. Sürekli kaygı düzeyleri ve durumluluk kaygı düzeyleri karşılaştırıldığında sürekli kaygının, tırmanış başlangıcında ve tırmanış sonundaki durumluluk kaygı ile ilişkili olduğu bulunmuştur. Sonuç: Ülkemizde 4000 metrenin üzerinde yüksek irtifanın kaygı üzerine etkisiyle ilgili araştırma ilk kez yapılmıştır. Yüksek irtifa tırmanış sırasında sadece durumluluk kaygı düzeyi üzerine etki etmektedir. Tırmanışta zirveye ulaşılmış olması, ulaşılmak istenen hedefin gerçekleştirilmesi tırmanış sonundaki durumluluk kaygı düzeylerinin azalmasına olumlu etki etmiş olabilir.