Yazar "Sipahi, Cevat" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Postpartum rutin intrauterin tedavilerin ineklerde fertilite üzerine etkileri(Selçuk Üniversitesi Veteriner Fakültesi, 2019) Çetin, Yunus; Güngör, Örsan; Taşal, İbrahim; Sipahi, Cevat; Şendağ, Sait; Yıldız, Mehmet; Wehrend, AxelÖz Amaç: Bu çalışmada doğumdan sonra endometritis teşhisi konulmadan, ineklere uygulanan tedavi protokollerinin gelecek fertilite üzerine etkisinin belirlenmesi amaçlandı. Gereç ve Yöntem: Çalışmanın hayvan materyalini ilk laktasyonda ve 17-30 sağmal günde olan rastgele seçilmiş 380 baş inek oluşturdu. Çalışmada 3 deneme ve 1 kontrol grubu olmak üzere toplam 4 grup bulunmaktaydı. Grup Lugol’e (n=118) fizyolojik tuzlu suyla seyreltilmiş lugol iyodür, Grup Perasetik’e (n=81) fizyolojik tuzlu su ile seyreltilmiş perasetik asit çözeltisi, Grup Antibiyotik’e (n=89) oksitetrasiklin hidroklorür, trimetoprim ve sülfadoksin antibiyotik kombinasyonu intrauterin yolla uygulandı. Grup Kontrol’e (n=92) ise tedavi uygulanmadı. Uygulama yapılan gruplarda, vaginal akıntı ve uterus skoru 1-3 arasında puanlandı. Bulgular: Çalışma sonucunda Grup Lugol, Grup Perasetik, Grup Antibiyotik ve Grup Kontrol için total gebelik oranları sırasıyla %52,5, %33,3, %62,9, %56,5 bulunmuştur (p<0,01). Gebelik başına ortalama tohumlama sayısı (yapılan tohumlama sayısı/gebe inek sayısı) sırasıyla 5,3, 8,3, 4,1 ve 4,1, ortalama açık gün sayısı sırayla 186,8, 215,6, 163,1 ve 168,7 olarak belirlenmiştir (p<0,01). Öneri: Postpartum erken dönemlerde, endometritli veya sağlıklı ayrımı yapmadan rutin olarak intrauterin antibiyotik, antiseptik uygulamak fertilite açısından önemli bir katkı sağlamamaktadır. Ayrıca bu dönemde iritasyon gücü yüksek kimyasalların kullanılması muhtemelen sağlıklı endometriyum dokusunda hasara neden olarak fertilite oranlarının düşmesine neden olabilmektedir.Öğe Sığır eti arzının sıcak karkas verileri üzerinden değerlendirilmesi: Burdur ili örneği(Selçuk Üniversitesi, 2022) Sipahi, Cevat; Akın, Ahmet Cumhur; Akbaş, Aykut AsımAmaç: Bu çalışma ile Burdur ilinde kesilen sığırların karkas ağırlıkları, sığır yaşı, sığır ırkı, cinsiyet, vb. veriler incelenerek il genelinde sığır eti arzı yapısının ortaya konulması amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Çalışmanın materyalini, Burdur ili genelinde gerçekleştirilen büyükbaş hayvan kesiminin yıllara göre ortalama %50’sine sahip olan Burdur Güçbirliği A.Ş. kombinasına ait veriler oluşturmaktadır. Bu kapsamda 2014/1 - 2018/9 ayları arasında kesimi yapılan ve bilgileri eksik olmayan toplam 52.677 adet sığıra ait veriler çalışmaya dâhil edilmiştir. Veriler grup sayısı itibariyle Bağımsız Örneklem t Testi ya da Tek Yönlü Varyans Analizi ile değerlendirilmiş, alt gruplar arasındaki ilişkinin önemlilik kontrolünde Tukey Çoklu Karşılaştırma Testi kullanılmıştır. Bulgular: Analiz sonuçlarına göre; Burdur ilinde farklı ırklara sahip sığırlar kesilmekle birlikte Holştayn ve Simental ırkı sığırlar sırasıyla kesimin %88,61 ve %8,31’ini oluşturmaktadır. Kesilen hayvanlar cinsiyete göre incelendiğinde dişi hayvanların %32,23; erkek hayvanların %67,77 oranında dağılım gösterdiği tespit edilmiştir. 2014 ve 2015 yıllarında dişi sığır kesiminin yüksek olduğu Erkek/Dişi kesim oranının sırasıyla 1,81 ve 1,56’ya düştüğü saptanmıştır. Kesimhaneye sevk edilen sığırların; sayı ve yıl sonu toplam karkas ağırlıklarının (sıcak karkas) 2014 - 2017 yılları arasında sırasıyla %60,32; %67,08 oranında sürekli azaldığı saptanmıştır. Öneri: Burdur ilinin genel üretim yapısı içerisinde süt sığırcılığı ana faaliyet dalı iken besi sığırcılığı süt sığırcılığını destekleme amaçlı yapılan tamamlayıcı bir üretim dalı şeklinde yürütülmektedir. Bu bağlamda Burdur ilinde besi sığırcılığı faaliyetinde ihtisaslaşmış işletme sayılarının artırılması üreticilerin üretim çeşitliliğini artırarak risklerini minimize etmelerine ve ilin hayvansal üretim miktarlarında önemli düzeyde artışa katkı sağlayacağı öngörülmektedir. Bu çalışmadan elde edilen sonuçlar, yörede üretilen et ve süt miktarında sürdürülebilirliğin ve istikrarın korunmasının, özellikle süt sığırcılığının devamlılığını sağlayıcı fiyat, maliyet ve destekleme politikalarına bağlı olduğu göstermektedir